Bugun...


Yüksel YENİ

facebook-paylas
MAKRO BAKIŞLA KAŞGARLI HARİTASINDA BEŞERİ DÜNYA -4C-
Tarih: 05-12-2024 07:53:00 Güncelleme: 05-12-2024 21:34:00


Etimolojik-Epistemolojik-İdeolojik Açıdan

TÜRK-TÜRKLER-TÜRKÇÜLÜK-4C-

 

MAKRO  BAKIŞLA KAŞGARLI MAHMUDUN SOSYAL HARİTASI -4C-

                Kaşgarlı Mahmud’un Divanı Lugatit Türk Kitabı’nı çoklu tarih perspektifi ile okumak zorundayız.

                Divanı Lugatit Türk yazıldığı tarihlerde global ölçekte dünyada neler yaşanmaktadır. Hangi coğrafyalarda hangi devletler var. Bu devletler nasıl bir paktlaşma içerisindeler.  Kimler kimlerle savaş halinde, neden?  Bu savaş halindeki devletler kimlerle ne karşılığında hangi gerekçeler ile hangi boyutlarda ittifak kurmaktadır. Karşılığında ne kazanmaktadır.  Ticari, diplomatik ve askeri ilişkilerde hangi zihinsel arka plan ile nasıl bir ilişki içerisindedirler. Dünya da hangi medeniyet havzaları var bu Medeniyet Havzalarında küresel ölçekte hangi paktlar kurulmuştur. Evrensel ölçekte Türk Paktı hangi ideal ve hangi hedefler üzere kurulmuş, Türk Paktı içerisinde hangi halklar yer almaktadır.

                Öte yanda Kaşgarlı Mahmud Divanını yazdığında o güne kadar yazılmış coğafi kitaplar ve o toplumdaki dünya tasavvurunun ne olduğunu anlamak için Kaşgarlı öncesi yazılmış kitaplardaki dünya tasavvuru özellikle de iklim tasnifi yani yedi iklim anlayışı iyice kavranılmalıdır. O günkü tasavura uygun coğrafi harita bu günkü anlayışa uygun haritalara dönüştürülmelidir. Mesela 977'de bizim Mardin Nisibi’li İbn Havkal’ın Arzın Sureti ( صورة الارض ; " Dünyanın Şekli") kitabını okumuş olan Kaşgarlı Mahmud’un çizdiği  Kaşgarlı Haritası ile  Havkal’ın Haritası hatta Mesudi haritası birlikte değerlendirilmelidir.

                Divanı Lügati Türk okunurken o güne kadar yazılmış olan Kitab-ul Buldan, Suret-ül Arz, Ahbar ve seyahatnameler gibi tarih, coğrafya, coğrafi tarih, hatta botanik ile ilgili kitaplardaki bilgilere vakıf olunmalıdır.

                Kaşgarlı dönemine kadar bu güne kitapları ulaşmış şu isimlerin tarih, coğrafya ve haritacılık ile ilgili kitaplarındaki bilgiler Kaşgarlı mahmudun zihinsel arka planını oluştuırmuştur. Ölüm tarihlerine gör Kaşgarlı devrine kadar eserler bırakan  coğrafyacılar şunlardır.

El-Kindi (Alkindus, 801–873),Ya'kubi (897'de öldü),El-Dineveri (820–898),İbnü'l-Fakih (10. yüzyıl),Ahmed bin Rustah (10. yüzyıl),İbn Khordadbeh (820–912),Ahmed ibn Fadlan (10. yüzyıl),Ebu Abdullah Muhammed bin Ahmed el-Ceyhani (ö. 925),Ebu Zeyd el-Balkhi (850–934),Hamdani (893–945),İstakhri (10. yüzyılın ortalarında öldü,El-Mesudi (896–956),İbn Havkal (978'den sonra öldü),Al-Makdisi ( c.  945/946–991),İbn Sina (İbni Sina, 980–1037),İbn-i Heysem (Alhazen, 965–1039),Ebu Reyhan Birûnî (973–1048),Gardizi (1061'de öldü) ,El-Bekri ( c. 1040–1094) ,Mahmud el-Kaşgari (1005–1102),

                Modern ukalalığın bizi eziklediği ortaçağ karanlığı safsatalarından çıkıp özellikle yukardaki isimlerin biyografisi ve yazdıkları kitaplar kapsamında Ortaçağ Aydınlığı ışığında Divan-ı Lügati Türk okunursa görülecektir ki İslam Medeniyeti batı karanlığına ışık tutmuştur.

FİZİKİ HARİTA BEŞERİ HARİTAYI ŞEKİLLENDİRİR

                Dünyanın fiziki haritasını şekillendiren dağlar, çöller, nehirler, göller ve denizler sosyal haritasını da şekillendirmektedir. Bunların oluşturduğu fiziki bariyerler içerisinde medeniyet havzaları oluşmakta, bu medeniyet havzalarını aşıp diğer medeniyet havzasına geçiş mücadeleleri kapsamında dağ, çöl, nehir, göl ve denizler etrafında da medeniyetler arası çatışma alanları ortaya çıkmaktadır.

Dünyada beş medeniyet havzası bulunmaktadır. Doğuda ÇİN, Batıda RUM, Güneyde HİND yani İndus Kuzeyde Hun yani RUS ve Merkezde İslam yani BİZ

Batıda RUM Uygarlık Havzası; Bu günkü ABD ve Kanada dan başlayıp, Britanya adaları İskandinavya ülkeleri Baltık ülkeleri Karadeniz ve Akdeniz çevresini içine alacak şekilde Hazar Denizine Kadar ulaşıp Güneyde zagros dağlarından Mezopotamya ile Süveyş’te buluşan bölgedir. Bu gün Batı uygarlığı liberal değerler kodları ile şekillenen uygarlık havzasıdır. 

Kuzeyde HUN (Rus) Uygarlık Havzası; Bu günkü Rusya’yı içine alacak şekliyle eski SSCB toprakları olup, İskandinavya’dan Kore yarımadasına kadar Karadeniz, Hazar, Baykal, Aral gölleri ile Hindikuş dağları Tanrı Dağları Taklamakan Çölü ve Çin Seddi’ni takip ederek pasifik okyanusuna kadar uzanan kuzey asya topraklarını kapsar. Bu gün sosyalist değerler kodları ile şekillenmiş coğrafyadır.

 Doğuda ÇİN Uygarlık Havzası; Uyguristan'ın güneyinden Çin Seddi boyunca Tabgaçistan'ın ve Kore yarımadasının güneyinden Pasifik okyanusuna ulaşan, Taklamakan Çölü Karakurum Dağları ve Tibetin doğusunnu takiben Himalaya Dağlarının doğusundan Mekong nehri boyunca Hint okyanusuna kadar inen bölge ÇİN Uygarlık Havzası olup bu günkü  Tibet, Uyguristan ve Tabgaçya dışında kalan Çin Halk Cumhuriyeti’nin doğu kısımlarıdır.

Güneyde HİND Uygarlık Havzası yani Sahil Halkları (Sevahili) Japonya, Filipinler, Yenizelanda, Avustralya, Papua, Doğu Timor, Endonezya, Malezya, Hint Çini, Hindistan, Sri Lanka, Seyşeler, Madagaskar, Komor Adaları ve Afrika kıtasının güney doğu ve Güney Batısını içine alan  coğrafyaları ile Güney Amerika kıtası sahil halklarını kapsayan alandır.

İslam öncesi Merkezde yer alan Pers Uygarlık Havzası Hz Ömer’in Sasanileri yıkması ile ortadan kaldırılmış ve Dünyanın Merkezine insanlığın merkez değerleri olarak İslam Medeniyeti yerleşmiştir.

Dünyadaki bu Medeniyet havzaları etrafında medeniyetler arası çatışma alanları oluşmuştur.

Batıda Dinyeper nehri ile Don Nehri arasında Karadenize kadar uzanan Kırım Bölgesi ve Tuna nehrinin doğusundan Karadeniz’e kadar uzanan Balkanlar Rum-Hun Medeniyetleri çatışma alanıdır. Karadeniz’in doğusundan Hazarın Batısına uzana Kafkaslar Rum-Hun ve Pers medeniyetler arası çatışma alanıdır.

Merkezde Fırat ile Dicle arasından Basra körfezine kadar uzanan Mezopotamya Rum-Pers  çatışma alanıdır

Kuzeyde Hazar Denizi’nin doğusunda Seyhun ve Ceyhun Nehirleri arasında kalan Maveraün Nehir bölgesi Hun-Pers çatışma alanıdır.

Doğuda  Taklamakan çölünün doğosundan Kore yarımadasına Çin Seddi boyunca uzanan Altay dağlarının güneyinde yer alan bu günkü Uyguristan ve Kore Çin-Hun uygarlıklar arası çatışma bölgesidir.

Güneyde Ganj Nehri ile İndus Nehri arasında yer alan bölge ise Çin-Hint Uygarlıkları çatışma alanıdır. Merkezde Hindikuş Dağları ile Himalayaların kesiştiği Cammu-Keşmir ve Kabil bölgesi Hun-Çin-Pers-Hind dört uygarlığın çatışma alanıdır.

Bu uygarlık havzalarına daha Allah Resulü hayattayken tebliğ ulaşmış Hz Muhammed’in axirete irtihali ile birlikte kitleselleşen İslami değerler eş zamanlı olarak bu uygarlık havzalarının tamamında sosyalleşmiştir.

Daha sahabe döneminde ilk dönem Müslümanlar ile başlayan İslamlaşma  Doğuda Çin Uygarlık Havzasında TİCRET yolu ile alış veriş yapılarak, Güneyde Sevahili halklarla HİCRET yolu ile insani yardımlaşma yapılarak,  Kuzeyde Hun uygarlık Havzası Halklarıyla DAVET yoluyla dayanışma ve işbirliği kurularak,  Rum ve Pers çatışmacı uygarlığı ile ise dişe diş SAVAŞ yolu ile Savaşla savaşılarak etkileşime geçilmiş.

 

İSLAM’IN YAYILIŞI İLE EŞ ZAMANLI OLUŞAN TÜRK KİMLİĞİ                          

Doğuda Çin Uygarlık havzasında daha Allah Resulü Hz Muhammed hayattayken Habeşistan Kralı Necaşi’nin tahsis ettiği gemiyle Güney Çin’de Guangzhou’ya yerleşip Huayşıng Camii’ni inşa eden Peygamberimizin tehcire zorlanan halasının oğlu Saad vesilesiyle İslam Çin’in güneyinde kitleselleşmiştir. Kuzeyde Tang Hanedanına destek için gelen Hilafet ordusunun orada yerleşen mensupları ile İslam Çin’in kuzeyine de sosyal bir kimliğe dönüşmüştür.  Onlarca Çinli etnisiteden milyonlarca insan Müslüman olmuş. Süleyman Et Türki (el-Tacir)’nin seyahatnamesinde verdiği bilgiler ışığında Çin Müslümanlarının Tang Hanedanı tarafından atanan emirleri olup kendi yargı sistemlerine göre yargılanmak dahil İslami yaşam Çin coğrafyasında uygulanabilirlik kazanmış, Alaturka Medeniyet kodları ile Türk üst kimliği altında İslam Çin uygarlık havzasında yaygınlaşmıştır.  

Güneyde Hind uygarlık havzasında Xalife Pulaka ‘nın vatanı Filipinlerden,  Musa bin Bîk’in vatanı olup ve coğrafi keşifler dedikleri batı işgali sonrası batının bozuk transkripsiyonu ile Mozanbik adı ile anılan Güneydoğu Afrika’ya kadar  İslam yayılmıştır. Hint Okyanusuna sınır olan Afrika, Asya ve Avustralya Sevahili (Moro, Campa (چامفا ),Endonez, Malay, Patani, Arakan Doğu Timor, Aç)  halkları İslam’la buluşmuştur. Bu gün hala Tayland’da Tayland Şeyhülislam’ı Arun Boonchom için Türk diyorlar hatta Budist çoğunluk siyasette kimi isimleri yıpratmak adına muhaliflerini kripto Türk diye lanse ederek marjinalize etmek istiyorlar. Hatta ta miladi 897’de vefat etmiş olan tarihçi Yakubi’nin Wakvakan halklarını tanıtırken sanat estetik ve girişimcilik yönlerine dikkat çekerek Türklerdendir veya Türkler gibidir diye tarif etmesi dikkate alınırsa Alaturka Müslümanlık ile mücehhez Güneydoğu Asya’dan Güney Afrika’ya yayılmış  Moro’dan Zenzibar’a yayılmış Türk üst kimliği ile müsemma Sevahili  halklar yaşamaktadır.

Batıda Rum ve Pers savaşları bitirilmiş, İslam Pers Uygarlık Havzasını tamamen kuşatmış Dünyanın Merkezine konumlanmış, Rum Uygarlık Havzasında ise Kuzey Afrika tamamen Müslümanlaşmış İber Yarımadası Endülüs Medeniyeti ile huzur ve sükuna kavuşmuş çatışma ve kaosun aktörleri olan Batı Roma Latinleri Roma’ya sıkıştırılmıştır. Doğu Roma ise İstanbul’a sıkışmış Doğu Avrupa’ya hakim Balkan halkları Müslümanlaşmış,  Ebu Eyyüb el Ensari’nin de içinde yer aldığı sahabe ordusu ile kuşatılan İstanbul’a değin Anadolu İslam ile tanışmış. Müslüman yerleşik halklar yanında ayrıca Anadolu’ya göçle gelip yerleşen Türkmen (göçmen) halklar ile Müslümanlık Anadolu ve Mezopotamya’da da yaygın olarak sosyal kimliğe dönüşmüştür. Türk üst kimliği altında yer alan onlarca RUM etnisite Alaturka Medeniyet Değerleri ile Anadolu, Mezopotamya, Kuzey Afrika, Kosova ve Balkanları şekillendirmiştir. Kaşgarlı daha Divanı Lügati Türk kitabını bitirmemişti ki 1077 yılında Kutalmış oğlu Süleyman İznik Merkezli Rum Sultanlığı’nı kurmuş, Rum Halkı İslam’la buluşup kitleselleşerek Türk üst kimliği altında yer almıştır. Yani Anadolulunun yerli halkları buharlaşmamış, Moğolistandan birkaç çadırdan müteşekkil birkaç oba gelip yerleşik halkları yerinden kovmamış Anadolu’da Mezopotamya’da yerleşik olan biz köyümüzde,  şehrimizde kalmışız Müslüman olmuş Türk kimliğini kazanmışız.

Kuzeyde Hun medeniyet havzasında Kamçatka’dan İskandinavya’ya kadar Aral, Baykal Hazar ve Karadeniz’in kuzeyindeki halklar (Bulgar, Macar, Tatar, Aphaz, Çeçen, Çerkez, Gürcü, Ermeni, Azeri, Hazar, Tatar, Türkmen, Kazak, Kırgız, Özbek, Uygur ) Müslümanlaşarak veya Müslümanlar ile bütünleşikleşerek  Türk üst kimliği altında anılmıştır.

KAŞGARLI DÖNEMİ MEDENİYET TASAVVURU

Kaşgarlı Haritası okunurken Kaşgarlı Mahmud’un yaşadığı çağda dünyadaki medeniyet tasavvurları iyi analiz edilmelidir. O gün Küresel güncel gelişmeler hangi tarihi arka plan ve medeniyet tasavvuru ile şekillenmekte olduğu iyi kavranmalıdır. Zira toplumlar en az üç asırlık tarihi hafıza ile konumlanırlar. İnsanlık tarihini incelersek görülmektedir ki üç asırlık periyotlarla dünyada küresel değişimler oluşmaktadır.

Miladi 750 yılında Eba Müslim El Xorasani  ve Ebul Abbas ittifakı ile Arap-Türk Sosyal Haritası üzerine inşa edilen İslam Medeniyeti Abbasilerin Hilafeti olarak temerküz etmiş.  İslam Medeniyeti içerisinde etnisiteci ve tektipleştirici Arabesk akıl ve Persist akıl çatışmalarında orta ümmet duruşu belirleyip İslam medeniyetinin merkez değerler manzumesini oluşturan ALATURKA MÜSLÜMANLIK çeşitlikçi ve çoğulcu bir anlayış ile Müslümanlaşan halkların entegrasyonu ile globalleşmiştir.

1050 yıllarına gelinceye kadar geçen bu 3 asırlık zaman zarfında İslam; İslam Medeniyeti mimariden sanata, üretim faktörlerinin örgütlenmesinden istihdam modellenmesine, insan çevre ilişkisinden insan eşya ilişkisine, giyim tarzından damak tadına Türk ismi ile küreselleşmiştir.  Öyle ki İslam’a karşı başlatılan Haçlı Seferleri Türklere karşı örgütlenmiş. Batıya doğru iber Yarımadasındaki Endülüs hedef alınmamış doğuya doğru Müslümanlaşan Rum Uygarlık havzası halkları hedef alınmıştır. Batı Roma Latinlerinin asıl düşmanı Rumlar olmuştur. Rum Bizans, Müslümanların tevhid anlayışının etkisi ile hırısto-paganizm anlayışının ürünü olan ikon’ları yıkma girişimi (726-843) yılları arasında İkonoklazma Dönemi olarak sürmüş Doğu Roma Rum Patriği ile Batı Roma Latin Patriği birbirini defalarca aforoz etmiş nihayet 1054 yılına gelindiğinde Katolik Latinler ile Ortodoks Rumlar kesin bir şekilde ayrışmıştır. Ortodoks Kilisesi Batı'da Tuna Nehri ve Sırbistan'dan, Doğu'da da Fırat Nehri, Kapadokya ve Ermenistan'a ve Güneydoğu'da Suriye'ye kadar uzanan alanda Türkler ile birlikte yaşayan Rumların dini haline gelmiş.  Roma Katolik Kilisesi (Papalık) ise Adriyatik sahili ve Tuna Nehri'nin batısında yaşayan Rum düşmanı Latinlerin dini olmuştur. Bu Ortodoks ve Katolik ayrışmasında Müslümanlaşıp Türk olan Rum uygarlık havzası halkları ile Ortodokslaşan akrabaları birlikte uyum içerisinde yaşamaya başlamışlardır. Ortodoks halklar ve onların birlikte yaşadığı Alaturka Medeniyet’i hedef alan Latinler,  Papa II. Urban 25 Kasım 1095’teki “kutsal toprakları Türklerden kurtarma çağrısı” ile başlattığı 1. Haçlı seferi (1096-1099)’nin hedefinde Ortodoks Rumları temsil eden İstanbul merkezli Bizans ile Müslüman Rumları temsil eden İznik merkezli Rum Sultanlığını hedef alınmıştır.  Rum Ortodoks halkların yurtları başta olmak üzere Latinler tarafından yağma ve katliam süreci başlatılmıştır. Müslüman Rum Sultan’ı olan Kılıç Arslan’ın vur kaç taktikleri ile yıpratılsa da durdurulamayan Haçlı Latin ordusu  tüm Anadolu’yu geçerek yağmalayıp Kudüs’e kadar ilerlemiş ve 90 bin Müslüman sivil bu Latin Katolik Haçlılar tarafından katledilmiştir.

Batı Rum Uygarlık Havzası Türkleri bu ahval ve şerait altındayken Kuzey Hun Uygarlık Havzası Halkları da Latinler ile ittifak halinde olan İskandinav Vikingleri ile Müstemlekesi ve Latinlerin Vassalı olan Kiev Kenezliği ile çatışma halindeydiler. Özellikle Kiev Kenezliği-Viking ittifakı Latin Kilisesi öncülüğündeki haçlı seferlerine paralı asker sağlarken Kuzey Türklerine karşı da bir tampon bölge yada sosyal kale şeklinde Latinler tarafından konuşlandırılmıştı.

Merkez Türklerde ise Abbasi aklına egemen olan BAAS karakteristiğine tepki olarak Persizim Hortlamış, Miladi 833 tarihinde annesi bir Türk olan Harun Reşid oğlu Muʻtasım bi’l-Lâh’ın Hilafeti ele geçirmesi ile merkezde ki iktidar erkini Araplar ile paylaşan Türklere karşı BAAS karakteristiğindeki Arap aklı ayrımcılığa başlamış. Hilafet ordusu önemli komutanlarından İnak et-Türkî’nin öldürülmesi ile merkezde Hilafet otoritesi sarsılmaya başlamış. BAAS aklının ayrımcı uygulamalarında sürekli karşı tez olan PERS aklı devreye girmiştir.

Gazneli Devleti’nin teşvikleri ile Firdevsi öncülüğünde başlatılan İran-Turan ayrımı ile merkez Türk medeniyet havzası parçalanmış Persist tezler ve Pers güzellemeleri Müslümanlar arasında nifak sebebi olmuştur. Karahanlı Emirliği ise bu persist propagandalara karşı Türk aklına öncülük edip Türkçeyi resmi dil ilan etmiş. Türkçe eserlerin yazımını teşvik etmiştir. Divan’ı Lugatit Türk bu sosyo politik iklimde yazılmıştır.

Kaşgarlı Divanı’nı bu küresel atmosfere uygun olarak çoklu perspektiften ele almak gerekmektedir.

Miladi 934 yılına gelindiğinde ise İslam’ın Persizmi ortadan kaldırmasına Pers Direnişinin temsilcisi olan Hazar Denizinin güney batısında Gilan bölgesinde örgütlü bulunan Deylemliler (ki bu gün hala gulatı şia olarak anılan kesimi oluştururlar)  Batıni çizgide gizli ajandaları ile son pers şahı Yezdicert kızı ve Hz Hüseyin’in eşi olan Şah Banu oğulları üzerinde Pers iktidarını sürdürme iddialarını dine dönüştürmüş, Şahın soyuna Ehli Beyt diye kutsal bir maskeleme giydirmiş. Kaçık Yezdicerdi kayıp imam güzellemesi ile İslami söylemlere evirmiş, şahin şah anlayışlarını ise imamet müessesesi şeklinde dizayn etmişlerdir. BAAS çizgisindeki Arap Aklı ise “ halife kureyştendir”  hadisi şerifi üzerinde kendi saltanatlarını  Muhammedoğulları Saltanatı süslemesi ile sunarken, BAAS aklının antitezi olan PERS aklı da aynı mantalite ile İmam Ehlibeyttendir deyip Şahbanu oğlu Zeynel Abidin Hazretleri üzerinden Pers Saltanatı savunularını Muhammed Oğulları saltanatı güzellemesine evirmiştir. Türk aklı bu konuda İmam Azam fıkhı ile duruşunu BAAS-PERS çizgisinden ayrıştırmış. İster cebren ister rızaen kim halife olursa olsun sembolik bir erk olan hilafeti temsil eden şahsa endekslenmemiş, ümmet eksenli vahdet duruşu ile iteat, iteatsizlik ve isyan olarak siyasi duruşunu siyasal fıkhını üç kategoride bir usul çerçevesinde ele almıştır. Irsi bir aidiyet takıntısı ile Halife’nin kim ve hangi etnisiteden olduğu odaklı durmamış ne yaptığına yönelik tavır belirlemiştir. Bu Türk aklı hem PERS hem de BAAS aklı ile girdiği çatışmada zayıflamış ve 932 yılında PERSİST Büveyhiler hilafet merkezi Bağdatı kontrol altına almış halifeyi piyona çevirmişlerdir. Dilediğini indirip dilediklerini halife ilan ederek çeşitlikçi ALATURKA MEDENİYET değerlerini tektipleştirici Persist değerlere dönüştürerek halkları Persizm adına asimile etme çabaları başlatmışlardır.

Miladi 1050 yılına gelindiğinde ALATURKA MÜSLÜMANLIĞIN evrensel ilay-i Kelimetullah ve Nizamı alem ülküsü PERS aklının Hürmüz ülküsüne evirildi. Büveyh oğulları Hazardan Basra körfezine uzanacak Sasani İmparatorluğuna Müslümanlığı sıkıştırma amacına matuf şiddet ve çatışmalara girişti. Şiraz (934), Ahvaz (938), Rey (942) ve Bağdat (945) şehirlerini kontrol altına aldıktan sonra Umman (967), Kirman (968), Kuzey Irak (978), Diyarbakır yöresi- El Cezire (979), Taberistan ve Cürcan (981) da Büveyhilerce işgal edildi. Büveyhioğulları bugünkü İran, Irak, Azerbaycan ve Türkiye topraklarının belli bir kısmına hakim olmuş, Yemen ve Ummanda Sasani imparatorluğunun vassalları Ebnalılar gibi kendilerine bağlanmış Mezopotamyada ise Şam, Sasaniler dönemi Gassaniler zihin inşası ile şekillendirilerek Büveyhilere bağlanmıştır. Hilafet müessesesi itibarsızlaştırılmış ve işlevselliğini yitirmiş merkezde BAAS-PERS çekişmesinde Türkler Persist Büveyhilere karşı amansız mücadele başlatmışlardır.

Persizme karşı mücadele iki karakteristikte sürdürülmüştür.  Birini BAAS aklının asimilasyonculuğuna karşı Perslerin asimilasyonculuğunu kabul edip Pers otoritesini kabullenip onların değer kodlarına öykünen Gazneli Mahmud’un öncülük ettiği Gazneli Devlet bakışıdır. Diğeri ise ne Pers ne BAAS diye duruş belirleyen çeşitliliğin barış içinde kendisi olarak asimile edilmeden birlikteliğini savunan bu kapsamda Farisi ve Arap etnisitelerine de aynı özgürlükçü yaklaşımı sergileyip birisi adına diğeri yanında yer almayan Tuğrul Bey öncülüğündeki Selçuklu Devlet aklıdır.

Kaşgarlı Divanı yazdığı tarihlerde kendisinin yaşadığı Kaşgar şehri Karahanlılar Devletinin bir şehridir.  Kuzeyde Aral gölünden Issık Göle kadar Taklamakan çölü tanrı dağları, Karakurum Dağları ve Canmu- Keşmir Tipet arasındaki Bu günkü Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Çinin Kuzey batısındaki bölgede Karahanlı Devleti bulunmaktadır.

Maveraünnehir’den Hint okyanusuna kadar Himalayaların batısından Basra körfezi ile Hazar denizi arasındaki bu günkü Afganistan, Cammu-Keşmir,Pakistan Hindistan ve Nepal ile Tibet’in batısını içine alan coğrafyada Gazneli Devleti Bulunmaktadır.

Hazar Denizinin doğusundan Maveraun Nehir boyunca Bu günkü Türkmenistan topraklarından başlayarak Balkanlara kadar İran, Irak, Mezopotamya, Anadolu, Kosova, Gürcistan, Kafkaslar, Azerbaycan, Ermenistan ve Türkmenistan’ı içine alan coğrafyalarda da Selçuklu Devleti bulunmaktadır.

1074 yılında Kaşgarlı Mahmud Divanı Lugatit Türk kitabını yazarken

1040 yılında Tuğrul Bey’in Persist siyaset ile BAAS-PERS çatışmasının anti tezi olan Gaznelilerle yaptığı Dandanakan Savaşı'nı kazananalı 36 yıl olmuştu.

1055 Yılında Halife Kaim Bi Emirillah’ın Hilafeti piyona dönüştüren Büveyhilerin esaretinden kendisini kurtarması için fukahadan Maverdi hazretlerini  Tuğrul Bey’den yardım istemek üzere gönderişi üzerinden 19 yıl geçmişti.

1071 yılında Alpaslan’ın Malazgirt Savaşını kazanması üzerinden 3 yıl geçmişti

1077 yılında Kutalmış Oğlu Süleyman İznik Başkentli Rum Sultanlığını kurarken Abbasi Halifesi Rum Sultanlığını kabul ve ilan adına Rum Sultanı Süleyman Bin Kutalmış için menşur yazarken, sultan haşiyesi henüz paketlenirken Kaşgarlı Mahmud Divan-ı Lügati Türk Kitabını yeni bitirmiş tashih ediyordu.

1078'de Bizans imparatoru VII. Michael kendisine isyan eden Anatolik Temas (Anadolu Tema’sı) / valisi Nicephorus Botaneiates'e karşı Rum Sultanı Süleyman'dan yardım istediği halde Süleyman’ın valiyi destekleme karşılığında Kuzey Karadeniz bölgesinden İstanbul Anadolu yakasına kadar uzanan coğrafyaları aldığı sıralarda henüz Kaşgarlı Divanı bu coğrafyalara ulaşmamıştı.

İber yarımadası ve Kuzey Afrika da ise Türkler Muvahhidler ile birlikte dağılan Endülüs halklarını toparlama mücadelesi vermekteydirler.

Kuzey Afrika'da Selçuklular tarafından Bağdat’tan Fizan’a sürülen Persizim Fatimiler ile Berberi halklarını Türklerden ayrıştırma mücadelesi vermekteydi. Karadenizin kuzeyindeki profesyonel paralı savaşçılık yapan Kaşgarlının Divanında Yimekler (Kimek) bir asır sonra Memlükler olarak anılmak üzere Fatimilerin peşine düşmüş Kuzey Afrika topraklarının Persistleşmesini engelleyip Türk olarak kalması adına mücadele vermekteydiler.

İskandinavya’dan kara denize bu günkü Baltık devletlerinin bulunduğu coğrafyada ise Peçenekler yani Müslüman Bulgarlar Hristo-Pagannist Roma’nın İskandinav ve Slav müstemleke halkları olan Vikingler ve Kiev Kenezliği paganları ile mücadele içerisindeydiler.

                Miladi 1054’te Orodoks ve Katolik olarak Hırıstiyan dünyasının Latin Kilisesi ve Rum Kilisesinin birbirini aforoz ederek kesin ayrışıp düşmanlaşması üzerinden 23 yıl geçmişti.

                Kaşgarlı Kitabı yazdığından 20 yıl sonra ise Miladi 1096-99 yıllarlı arasında süren ve Latinlerin Türkler ile dayanışma ve işbirliği içerisine giren Rumlara karşı ve özellikle de Türklerin Kurduğu Rum Sultanlığını ortadan kaldırmak için Birinci Haçlı Seferi düzenlenmiştir.

KAŞGARLININ ZİHİNSEL ARKA PLANI

Kaşgarlı Divanını yazdığı dönemde; Kimsenin kimseyi sen böyle ol diye tanımlanmadığı, kişi kendini nasıl ve kim olarak tanıtıyorsa onu o şekilde tanıyan çeşitliliğin birliği olan entegrasyoncu Türk aklı gerilemeye başlamıştır.  PERS-BAAS çizgisinde ayrılıkçı ve asimilasyoncu akımlar harekete geçmiştir.  Merkezde yer alan İslam medeniyeti Emeviler dönemindeki gibi yeniden Arapçı BAAS karakteristiğinde bir çizgiye evirilmiş, Arap olmayan unsurlara karşı asimilasyoncu ve tektiplileştirici uygulamalar başlamıştır. Bu etnisitecilik ve tek tiplileştiricilik paradigmasına karşı Merkezde İslam Medeniyetinin başat değerler manzumesi olan çeşitliliğin entegrasyonu ile şekillenen çoğunlukçuluk yerine çoğulculuk yaklaşımıyla tüm çeşitliliğimizin coğrafi olmayan (non-contry) sosyal bir özerklik modellemesi şeklindeki millet anlayışı ile özgür ve saygın olarak kendi fıkhına göre yaşamasının garatörü Alaturka Müslümanlık persizm furyası ile sarsılma geçirmiştir. BAAS-PERS çatışmalarında Arap olmayan Müslümanlar Arapçı ayrımcılığa karşı TÜRK merkez değerlerinden uçlara savrularak Persist çizgiye kayma başlamıştır. 1000’li yılların başında Gaznelilerin beslediği Firdevsi öncülüğünde Türk duruşu sarsılmış, Türk Dünyasında  persizim yüceltilmiş özellikle iran-turan ayrıştırması ile iranilerin büyük bir medeniyet Turanilerin ise yurtsuz göçmen bedevi halklar olup Perslerin  medeniyet değerleri ile şekillenmesi halinde anlam kazanacakları ezikleiyci bir dille dillendirilmiştir. Bu BAAS-PERS kavgasında Türk yergilerine destek veren Gaznelilere karşı Türk Medeniyet değerlerini yazılı hale getirme ve sanat, estetik, müzik, folklör,  mimari alanlarında Türk Medeniyet değerlerini gündem etme görevini ise Karahanlılar üstlenmiştir.

Kaşgarlı Mahmut Divanı Lugatit Türk kitabını Persizm karşıtı bir sosyo-politik iklimde yazmış. Persizme kayan halkları TAT ifadesi ile dışlamış ve Persizm karşıtı halkları TÜRK üst kimliği altında global ölçekte tarif etmiştir.

Kaşgarlı Divanı’nı bu küresel atmosfere uygun olarak çoklu perspektiften ele alırsak görülecektirki Kaşgarlı Divanında Batıda Rum Türkleri, Doğuda Çin Türkleri, Kuzeyde Hun Türkleri, Güneyde İse Sevahili Türkler Türk Dünyasını oluşturmaktadır. Doğu Kuzey ve Batı Türkleri ile ilgili farkındalığa ilaveten GÜNEY TÜRKLERİ ile ilgili analitik çalışmalara ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek belirtmeliyimki Kaşgarlı divanında güneyden Kuzeye doğru orta alanda 3 bin fersah boyunca yayılmış diye adlarını sıraladığı 10 etnisite Avustralya Endonezya, Hind Çini Hindistan Tibet, Uyguristan ve Mançurya coğrafyalarında aranmalıdır. Masonik üst aklın görevlendirdiği Joseph de Guignes'in saçma tezlerine tapınmaktan arınıp bizi gömdüğü Moğolistan hapishanesinden çıkıp Güney Türkleri'ne odaklanmalıyız. TÜRK SOY evrensel oluşumu şekillenirken Dünya Müslümanlarının 1/3'lük kesiminin yaşadığı Güney Asya ihmal edilmemelidir.

Doğu Türkleri, Batı Türkleri, Kuzey Türkleri ve Güney Türkleri'ni havi TÜRK BİRLİĞİ küresel barışın teminatıdır.

DİP NOT:

1. Kaşgarlı Divanını yazarken kendisinden önce yazılmış dünya tasavvuru ile ilgili kitaplar ve kaşgarlının bakışında belirleyici olan Müslüman aklı görmek adına

https://web.archive.org/web/20070208223341/http://www.saudiaramcoworld.com/issue/200504/the.seas.of.sindbad.htm

2. Ortaçağ Aydınlığı’nın batıyı karanlıktan kurtaran ilmi birikimleri ile Türk Dünyası aklı

https://islam.fandom.com/wiki/Geography_and_cartography_in_medieval_Islam#Cartography

3. Ortaçağda İslam Dünyasında Coğrafya ve Haritacılık

https://islam.fandom.com/wiki/Geography_and_cartography_in_medieval_Islam

4. Kaşgarlı Döneminde bu günkü bakışla Dünya haritası ve o günkü devletler

https://www.worldhistorymaps.info/wp-content/uploads/2021/02/map-1100ad-scaled.jpg

 



Bu yazı 3516 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
nöbetçi eczaneler
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 20 17 0 3 53 22 54 +31
2 Fenerbahçe 21 16 2 3 55 22 51 +33
3 Samsunspor 21 12 5 4 34 23 40 +11
4 Eyüpspor 21 11 4 6 34 19 39 +15
5 Göztepe 21 10 7 4 40 27 34 +13
6 Başakşehir FK 21 9 7 5 39 30 32 +9
7 Beşiktaş 20 8 4 8 29 21 32 +8
8 Kasımpaşa 21 6 5 10 37 40 28 -3
9 Alanyaspor 21 7 7 7 25 28 28 -3
10 Çaykur Rizespor 21 8 10 3 24 34 27 -10
11 Trabzonspor 20 6 6 8 34 24 26 +10
12 Gaziantep FK 20 7 8 5 26 28 26 -2
13 Antalyaspor 21 7 10 4 25 41 25 -16
14 Konyaspor 21 6 9 6 27 33 24 -6
15 Sivasspor 21 6 10 5 26 35 23 -9
16 Kayserispor 20 3 9 8 19 39 17 -20
17 Bodrum FK 21 4 13 4 15 29 16 -14
18 Hatayspor 21 1 13 7 23 40 10 -17
19 Adana Demirspor 21 2 17 2 20 50 5 -30
Takım O G M B A Y P AV
1 Kocaelispor 22 14 5 3 35 20 45 +15
2 Fatih Karagümrük 22 11 5 6 38 22 39 +16
3 Erzurumspor FK 22 11 7 4 27 17 37 +10
4 Gençlerbirliği 22 10 6 6 25 19 36 +6
5 Çorum FK 22 9 5 8 29 20 35 +9
6 Bandırmaspor 22 9 6 7 29 27 34 +2
7 İstanbulspor 22 10 9 3 34 25 33 +9
8 Keçiörengücü 22 9 7 6 34 25 33 +9
9 Pendikspor 22 9 7 6 29 25 33 +4
10 Boluspor 22 9 8 5 31 27 32 +4
11 Ümraniyespor 22 9 8 5 32 30 32 +2
12 Amed SK 22 7 5 10 23 21 31 +2
13 Esenler Erokspor 22 8 8 6 28 27 30 +1
14 Manisa FK 22 9 10 3 28 30 30 -2
15 MKE Ankaragücü 22 9 10 3 28 23 30 +5
16 Şanlıurfaspor 22 8 10 4 27 29 28 -2
17 Sakaryaspor 22 6 7 9 27 31 27 -4
18 Iğdır FK 22 7 10 5 22 25 26 -3
19 Adanaspor 22 3 12 7 17 38 16 -21
20 Yeni Malatyaspor 22 0 22 0 10 72 21 -62
Takım O G M B A Y P AV
1 Sarıyer 20 15 0 5 48 10 50 +38
2 Batman Petrolspor 20 14 5 1 36 18 43 +18
3 GMG Kastamonuspor 20 12 2 6 36 16 42 +20
4 Altınordu 20 10 2 8 36 16 38 +20
5 Adana 1954 Futbol Kulübü 20 11 5 4 38 20 37 +18
6 İskenderunspor A.Ş. 20 8 4 8 28 17 32 +11
7 24Erzincanspor 20 8 4 8 29 21 32 +8
8 Beykoz Anadolu 20 9 7 4 28 25 31 +3
9 Fethiyespor 20 7 6 7 24 21 28 +3
10 Kırklarelispor 20 5 7 8 21 22 23 -1
11 İnegölspor 20 5 7 8 21 25 23 -4
12 1461 Trabzon FK 20 6 10 4 26 28 22 -2
13 Isparta 32 Spor 20 4 6 10 17 20 22 -3
14 Kepezspor FAŞ 20 5 10 5 22 29 20 -7
15 Karaköprü Belediyespor 20 3 10 7 21 34 16 -13
16 Sincan Belediye Ankaraspor 20 3 11 6 15 30 15 -15
17 Altay 20 4 14 2 16 46 11 -30
18 Hes İlaç Afyonspor 20 0 19 1 6 70 5 -64
Takım O G M B A Y P AV
1 Bursaspor 18 14 0 4 38 5 46 +33
2 Karşıyaka 18 10 3 5 29 16 35 +13
3 Belediye Kütahyaspor 18 10 4 4 31 18 34 +13
4 Düzcespor 18 9 3 6 26 15 33 +11
5 Anadolu Üniversitesi 18 8 5 5 24 13 29 +11
6 Muş Spor Kulübü 18 7 3 8 22 16 29 +6
7 Silifke Belediye Spor 18 7 5 6 32 23 27 +9
8 Bornova 1877 18 5 5 8 26 26 23 0
9 Kahramanmaraşspor 18 6 8 4 17 23 22 -6
10 Artvin Hopaspor 18 5 6 7 12 19 22 -7
11 23 Elazığ Futbol Kulübü 18 4 7 7 12 18 19 -6
12 Kırşehir Futbol SK 18 5 9 4 19 31 19 -12
13 Tokat Bld Plevnespor 18 3 8 7 11 19 16 -8
14 Bulvarspor 18 2 9 7 15 31 13 -16
15 Kuşadasıspor 18 4 13 1 14 31 13 -17
16 Ergene Velimeşe 18 2 13 3 7 31 9 -24
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 03/02/2025 Gaziantep FK vs Galatasaray
 09/02/2025 Alanyaspor vs Fenerbahçe
 09/02/2025 Antalyaspor vs Başakşehir FK
 09/02/2025 Bodrum FK vs Göztepe
 09/02/2025 Galatasaray vs Adana Demirspor
 09/02/2025 Kasımpaşa vs Çaykur Rizespor
 09/02/2025 Kayserispor vs Konyaspor
 09/02/2025 Samsunspor vs Hatayspor
 09/02/2025 Sivasspor vs Beşiktaş
 09/02/2025 Samsunspor - Hatayspor Hatayspor ligdeki son 10 maçında hiç kazanamadı  Samsunspor yenilmez
 09/02/2025 Galatasaray - Adana Demirspor Galatasaray ligdeki son 20 maçında hiç kaybetmedi  Galatasaray yenilmez
 09/02/2025 Alanyaspor - Fenerbahçe Fenerbahçe ligdeki son 7 maçında hiç kaybetmedi  Fenerbahçe yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 07/02/2025 Gençlerbirliği vs Esenler Erokspor
 08/02/2025 Iğdır FK vs Pendikspor
 08/02/2025 Yeni Malatyaspor vs Erzurumspor FK
 08/02/2025 Adanaspor vs Manisa FK
 08/02/2025 Sakaryaspor vs Çorum FK
 08/02/2025 Kocaelispor vs Amed SK
 09/02/2025 Bandırmaspor vs Şanlıurfaspor
 09/02/2025 Boluspor vs Keçiörengücü
 09/02/2025 İstanbulspor vs MKE Ankaragücü
 09/02/2025 Fatih Karagümrük vs Ümraniyespor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 08/02/2025 Adana 01 Futbol Kulübü vs 24Erzincanspor
 08/02/2025 Altay vs Beykoz Anadolu
 08/02/2025 Altınordu vs Kırklarelispor
 08/02/2025 Batman Petrolspor vs Fethiyespor
 08/02/2025 İskenderunspor A.Ş. vs İnegölspor
 08/02/2025 Karaköprü Belediyespor vs GMG Kastamonuspor
 08/02/2025 Sarıyer vs Isparta 32 Spor
 08/02/2025 1461 Trabzon FK vs Sincan Belediye Ankaraspor
 12/02/2025 Batman Petrolspor vs İskenderunspor A.Ş.
 08/02/2025 Adana 01 Futbol Kulübü - 24Erzincanspor Adana 01 Futbol Kulübü ligdeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Adana 01 Futbol Kulübü yenilmez
 08/02/2025 Altınordu - Kırklarelispor Altınordu ligdeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Altınordu yenilmez
 08/02/2025 Afyonspor Kulübü - Kepezspor FAŞ Afyonspor Kulübü ligdeki son 20 maçında hiç kazanamadı  Kepezspor FAŞ yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 09/02/2025 Anadolu Üniversitesi vs Belediye Kütahyaspor
 09/02/2025 Bornova 1877 vs Kuşadasıspor
 09/02/2025 Düzcespor vs 23 Elazığ Futbol Kulübü
 09/02/2025 Ergene Velimeşe vs Kırşehir Futbol SK
 09/02/2025 Kahramanmaraşspor vs Silifke Belediye Spor
 09/02/2025 Karşıyaka vs Artvin Hopaspor
 09/02/2025 Muş Spor Kulübü vs Bursaspor
 09/02/2025 Tokat Bld Plevnespor vs Bulvarspor
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HAVA DURUMU
HABER ARA
YUKARI