Bu yazıyı onlarca yıllık gözlemlerime göre, tarafsız şekilde yazıyorum.
Konu Irak, İran veya Suriye olsaydı cevabım "Kürtler ayrı devlet kurmak istiyor, ortam oluştuğunda bunun için savaşırlar" olurdu. Türkiye'de ise durum farklı. Hatta daha açık şekilde söyleyeyim: Türkiye'deki Kürtler ayrı devlet kurmak isteyecek kadar salak değil. Yani tersinden bakarsak, ancak geri zekalı (veya sistem nedeniyle canı çok yanmış) bir Kürt Türkiye'de ayrı devlet olmasını ister.
Kürtlerin yaşadığı diğer coğrafyaları da gezdim. Onlar içinde en gelişmişi ve en yüksek demokrasiye sahip olan yer Irak Kürt Federe Devleti. Onlar için bile Türkiye Ortadoğu'nun Avrupası. Ne Suriye'nin, ne Irak'ın ne de İran'ın pasaportunun dünyada bir değeri yok. Adeta ülkelerine hapsedilmiş durumdalar. Paraları olsa bile çok az ülkeye gidebiliyorlar. Zaten demokrasi ve özgürlüklerin olmadığı, ülkeye hapsolmuş bir yerde Kürtler için ayrı bir devlet kurmak iyi bir seçenek gibi görünüyor.
Türkiye'deki Kürtlere gelince;
Sanayi ve petrol-doğalgazın hemen hiç olmadığı, insanların büyük kısmının çok fakir olduğu Güneydoğu'da bir Kürt devleti kurulduğunu farz edelim.
Yoksullar çalışmak için İstanbul, İzmir, Ankara'ya vs gelmek isteyecekler ama bırakıp çalışma izni almayı vize almaları bile neredeyse mümkün olmayacak.
Zenginler başka ülkelere gidelim derlerse vizesiz hemen hiç bir ülkeye gitmeleri mümkün değil. Avrupa'ya falan gidemiyoruz bari Antalya, Mersin, İzmir, İstanbul'a gidelim derlerse haftalarca vize sırasını beklemek zorunda kalacaklar, belki de vize alamayacaklar.
Güneydoğu ve Ortadoğu bataklığına hapsolacaklar.
Halkı koyun ve salak gibi görmeye alışık bir toplum var ülkemizde.
Oysa halk kendi menfaatini tahminlerin çok ötesinde düşünür.
Şunu iddia ediyorum: Bu Pazar Güneydoğu'da bölünme referandumu yapın. Halkın en az %70'i ayrılmak istemez.
Özgürlük ve demokrasiyi artırın, Kürtçeyle ilgili baskı ve sınırlandırmaları kaldırın ayrılmak istemeyenlerin oranı %90'a çıkar.
Şunu çok açık şekilde söyleyeyim:
Ülkemizdeki Kürtler bölünmek istemiyor. Sorunları çözmek istiyor.
Tayyip Erdoğan zamanında, Cumhuriyet döneminden yapılandan çok daha fazla Güneydoğu'ya yatırım yapıldı. Türk halkının buna itirazı olmadı.
Oysa Türk halkına zararı olan buydu. Kürtlere verilecek kültürel hakların Türklere hiç bir zararı yok.
Bulgaristan ve Yunanistan oradaki Türkleri Bulgarlaştırmak-Yunanlılaştırmak için neredeyse yüz yıl uğraştı.
Başaramadılar. Tam tersi Türklerin kendilerinden nefret etmelerine neden oldular.
Türklerin yaşadıkları bölgelere büyük yatırımlar yapıp gönüllerini kazanmak isteselerdi belki nefret oluşmazdı ama oradaki Türkler yine de Bulgarlaşmaz, Yunanlaşmazdı.
Türkiye'nin de Kürtleri Türkleştirmeye çalışmaktan vazgeçmesi gerekiyor. 21. yüzyıl internet çağında asimilasyonun başarıya ulaşma ihtimali sıfırdır.
Saygı görmek istiyorsan saygı göstereceksin.
Kürtlerin saygısını kazanmak istiyorsan Kürtlere, dillerine ve kültürlerine saygı göstereceksin.
Bunu yapmayıp, "bir çakıl taşı için canımızı veririz, öldürürüz" derseniz diğer tarafın zihnine sadece çatışmayı, savaşmayı yerleştirirsin.
Türk-Kürt kardeşiz diyoruz. Kardeşler birbirlerini tehdit etmezler, birbirlerinin çıkarlarını korurlar, birbirlerine destek olurlar.
Ülkenin kaynaklarını savaşa, silahlara, çatışmalar ve ölümlere harcamak yerine üretime harcayıp zenginleşmek, huzurlu bir ülke olmak istiyorsak içimizdeki sorunlarımızı çözmeliyiz.