Allah hikmetinden sual olunmaz bir yaratıcı mı?

Ölçü,kanun,nizam demeden,rastgele,keyfince mi yaratmış  herşeyi?

Biz herşeyi bir ölçüye göre yarattık der.
Dünyanın eksen eğikliği 23°27`.
Mevsimlerin oluşma sebebi. 
Neden ölçü var? İnsan kendini güvende hissetsin diye. Ve üstelik bu ölçü ahiret yasaları için de var. 
Kim zerrei misgal ne yaparsa onun karşılığını görecek der.

Kıştan sonra yine kış gelebilirdi, yaratıcı için bu kolaydı. 
Kun feyekûn.
Fakat O,insanla iletişime geçerken sonsuz kudretini, ilmini, iradesini belli yasalarla sınırladı. Ve bunu da bize açıkladı. 
Ne ekersen onu biçeceksin. 
Ve ben kendimi kendi irademle sınırladım, sen kendini güvende hisset diye,sürpriz yok. Benden yana rahat ol,ne dediysem o der Allah. Ve belli yasalara göre yarattığını da bize deklara eder hem sözle hem de evrende zaten aklıyla keşfeder insan bu yasaları.
Ama önyargı ile düşünmek, örtmek (küfr) öyle bir şeydir ki bunlara rağmen görmez,göremez apaçık gerçekliği.

Halbuki O bize âdeta şöyle diyendi:

"Halifemi atadım.Ey meleklerim!
Bu Adem,önünde secde edin."

"Ey Halifem!Ölümü tadacaksın,fakat sonsuz bir varlıksın.

Kıyamet ne zaman mı, bilgisi sadece bende.

Başına neler mi gelecek, ben biliyorum fakat sana söylemiyorum, yaşa, çabala, uğraş, başına gelecekler karşısındaki tavrını görmek istiyorum, insiyatif sende.

İlmin, iraden, hikmetin, vicdanın, aklınla ne çıkaracaksın ortaya,bu süreci hep beraber izlemek istiyorum.

Seni var etme, rutin dışına çıkma,meleklerimi şaşırtma,iblisimi beni anlamadığı için huzurumdan kovma sebebim sadece senin bu gelişimini görmek, süreci hep beraber heyecanla yaşamak içindi.

Ben sıkıcı bir yaratıcı değilim.Sen de sıkıcı olma.Kendini keşfet, geliştir, varoluşunun tadını çıkar.Yaratma gayem bu seni.

Heyecanımı gör, ortak ol bu coşkuma!

Yaşadığın herşey olgunlaşma sürecin.
İman adlı zirveye güle oynaya değil, yuvarlanarak, yaralarını sarıp tekrar yola koyularak ulaşacaksın. Tek bel bağın benim,sarp yokuşu tırmanırken. Biliyorsun seni görüyor, biliyorum...

Tıpkı kozasıdan çıkmak için kelebeğin içten mücadele eden bir kelebek gibi...ancak böyle güçlü kanatları olacak, dıştan yapılan müdahale onu kozadan daha kolay kurtaracak ama o gökyüzünün sonsuz ferahlığında özgürce kanat çırpamadan bitirecek kısacık ömrünü. 
Kozasının kıymetini bilsin herkes; güçlü kanatlarla süzülmeye az kaldı; ha gayret...

Sevim Korkmaz