Suriye'de "Politik Balayı" Bitti mi?
"İç Savaş" "Yeni Suriye" gerçeği mi?
CHP Esed ile Rusya'da Görüşecek mi?
Türkiye "Kürd"ü çözeyim derken "Arap" krizimi yaşayacak?
Ahmed El-Şara'yı kim eğitti?
İsrail-İran İttifakı nerede inşa edilecek?
Önce "ezberlenmiş/savunulan" yorumları hatırlayalım:
Bir; "Esed zalimdi; Arkasında İran vardı; Sünni halk yıllarca katledildi. İç savaşta milyonlarca mülteci oluştu. Gün geldi. Esed kaybetti ve gitti. Fakat Sünni halkı katleden Esed yanlısı askerler "ortada" kaldı ve Lazkiye bölgesine çekildi. Çünkü bir de "Savaş suçluları" olarak yargılanmak vardı bu süreçte. Milyonu aşkın Sünni sivili öldürenlerin hesap verme zamanıydı....".
İki; "Esed meşru devlet başkanıydı; İsyancıları öldürmek doğal hakkıydı. Fakat güçlü değildi; Rusya-İran desteğiyle isyancıları öldürdü. İsyancılara destek veren halkın ölmesi de istenmedi ama savaştı bu!...Olan oldu. Doğru çözüm; Esed ile görüşmek ve barışı getirmekti.
Üç: İsrail bölgede/Ortadoğu'da kendisi hariç bütün komşu ülkelerde istikrarsızlık/iç savaş/bağımlılık peşindeydi. ABD-İngiltere-AB arakasındaydı. İsrail'in etrafındaki bütün ülkelerde iç savaş-istikrarsızlık olması için bu ülkeler her yolu deniyorlardı.
Bu üç/taraf/ezber/savunulan yaklaşım/zihniyet/kabul Suriye'de hangi gelişme olursa olsun; aynı ile tekrarlanacak ve bu üç yorumdan başka ana akım medya ve sosyal medyada başka bir yorum bulamayacağız.
Oysa bir de "gerçek(çi) yorum" var. Bu seçeneğe odaklanmak lazım. Kuşkusuz bu konuda farklı tespit-öneri olacaktır. Biz bu yorumun kodlarını paylaşalım.
1) Suriye üzerindeki bütün planlar Türkiye iç politikasıyla ilgilidir.
CHP'nin "Alevilere soykırım yapılıyor, Yapanlar Erdoğan'ın adamı ( el-Şara kastedilerek) veya "Erdoğan da aynı zihniyettedir!..." propagandası üzerinden; CHP hızla bir iç politika cephesi açmak istiyor. DEM partisini Apo çağrısı üzerinden Cumhur İttifakına kaptırmak telaşıyla; Suriye'de "Kürtlere soykırım yapılıyor; Alevilere de soykırım yapılıyor! Yapanlar da İŞİD'çilerdir ( HTŞ kastedilerek); Aleviler-Kürtler kardeştir; İttifak içindedir; Erdoğan iktidarı eşittir El-Şara/HTŞ iktidarı" diyerek Suriye'deki ateşi alıp Türkiye'ye ye taşımak için provakasyonlara yönelinecektir. Dolayısıyla; CHP-DEM ittifakının altlığı oluşturulmak istenecektir. ayrıca Türkiye'de önce iktidarı devirmek için daha sonra da Türkiye'deki Alevi-Sünni karşıtlığını yapılandırmak için CHP bir kuluçka olarak kullanılmak istenecektir. CHP erken seçim gerekçeleri içine Suriye iç meselelerini de katmak isteyecektir. Fakat temkinli olunacaktır; Çünkü Türk Devleti buna müsade etmeyecektir.
2) Türk Devleti, Kürt ve Arap (Suriyeliler) konusunu eş zamanlı çözmek; İran ve İsrail'in önce Suriye ardından Türkiye üzerindeki hesaplarını boşa çıkarmak için yıllardır yürüttüğü stratejiyi finale taşımak üzereyken; bir risk almıştır: Süreci Ahmed El-Şara üzerinden yürütme kararı almıştır. Bunun bazı sebepleri var. Ayrıca İsrail-İran hesaplarının Lazkiye bölgesinden yürütüleceğini bilmektedir. Bu şu demektir: Türkiye'nin enerjisini Hatay altına odaklanıp; bundan zaman kazanacak PYD Apo çağrısının içini boşaltacaktır. Dolayısıyla DEM ikileme sokulacak; CHP-PYD hattı kurulmak istenecek ve DEM aracılık için bu kanala sokulacaktır. O nedenle Suriye iç politikası ile Türkiye'nin iç politikası "Politik ikizlik" tuzağına düşürülecektir. MİT bu tezgahın farkında ve aktif. CHP'nin "Ekremi başkan yaptıracağız!" ayağına bu alanı provake etmeye kalktığı oranda CHP kendisini kapatılması okkasının altına itilmiş görecektir. O nedenle Ekrem'in hesabıyla Özgür'ün hesabı karşı karşıya gelecektir. Kılıçdaroğlu ise Lazkiye olayları üzerinden CHP içine daha hızlı nüfuz edecektir.
3) AK Parti "Güvenlik-İstihbarat" eksenli politikalarında, dolayısıyla dış politika karnesinde elde ettiği mesafeyi "zaman kazanmak"a dönüştürerek; ekonominin normalleşmesi veya enazından Erdoğan'ın tekrar başkan seçilmesi için kullanmak istese de; takvim istediği şekilde ilerleyemeyecektir. Çünkü ekonomi-Trump ilişkisi çok açık!... Trump demek PKK/PYD demek. O zaman şu cümleyi kurabiliriz: AK Parti/Erdoğan siyasi hayatında "Ustalık" döneminde olduğunu iddia ediyordu; Şimdi bu ustalığın iç politikada iş görse bile; Ortadoğu savaşında ne kadar tecrübeli olduğunu ispatlamak durumda. O nedenle Erdoğan bu tarz olayları "Ülke savaşın ortasında; ne erken seçimi!...." diye tempo tutacaktır.
4) Suriyeliler açısından ise "Esed'in gidişi" bir "barış başlangıcı" değil; "Ortadoğu'ya hoş geldin!..." dönemidir. Çünkü Esed'in zulmü ve kapalı devre politikası Suriye halkını "Ortadoğu halkı" olmaktan uzak tutuyordu. Artık Suriye halkı ( Tüm etnik yapısıyla) Ortadoğu tezgahının içindedir. Üstelik ABD, İngiltere, AB'nin en büyük tezgahı olan "Paralı askerler" Suriye'nin içinde cirit atmaktadır. Türkiye "Suriyeli olmayan PKK çıksın!..." diyor ama "Suriyeli olmayan paralı askerler çıksın!" denilecek ve HTŞ içinde bir bölünme olacak. HTŞ'nin El-Şara'nın bir suikastla öldürülmesi bile İsrail planı içinde var.
Dolayısıyla; hep söyleriz: Satrançta; Hamlelerden bizi medya haberdar eder; Lazkiye olayları gibi... Fakat bu gerçekle bizi buluşturmaz. Analistler hamlelerin hangi taşlarla yapıldığını anlatır; bu da bizi gerçekle buluşturmaz. Hatta satrancı oynayan üst akıl da bizi gerçekler konusunda netleştirmez. Satrançta esas olan: ŞAH nedir? sorusuna cevap vermektir. Çünkü strateji, taşlar ve hamleler bu ŞAH'a yaklaşmak ve "MAT!" dedirtmektir.
Bize göre Cihadçı-İslam Devleti-Hilafet denkleminde 1923 Türkiye dönemindeki ana tartışmaların aynısını El-ŞAra üzerinden Suriye içinde de tartıştırmaktır. Yani Suriye için "Türkiye'ye mi? İran'a mı? Yoksa İsrail'e mi benzeyeceksin?" diye Suriye halkına çok büyük bir tezgah hazırlanıyor. Bu tezgahın tarihi kodlarını "Türkiye Yüzyılı" bağlamında yakında bir videoyu sizlerle paylaşacağız.
Ezber yorumlar/savunular mı? Onlar bizi gerçeklerden uzaklaştırmak için Enformatik gölge oyunları. El-Şara tipolojisi Suriye sürecindeki en büyük "malzeme"dir.
Neden el-Şara seçildi; konusuna yakında deşifre edici açıklamayı paylaşacağız!...