İngiltere (ABD'nin) Osmanlı'nın parçalanma ve sonrasına ilişkin küresel stratejisinde bir tuzak vardı: Cihad-İslamDevleti-Hilafet konuları üzerinden ülkerin devlet modellerine müdahale etmek. Toplumlara "Cihad-İslamDevleti-Hilafet" gündemleriyle baskı kurmak; kendilerine direnen yerel-milli güçleri kara propagandalarıyla söz konusu Cihad-İslamDevleti-Hilafet iddiasında olan tüm direniş hareketlerini ısrarla "Terörcü örgütler" göstermek ve ardından kendilerine hizmet edecek ve etiketinde Modern-Kapitalist-Seküler bir Ulusalcı ama NATO bağımlısı ülke ve halklar yapmak.

Dolayısıyla; İngilizler aslında Cihad-İslamDevleti-hilafet konularını kendi stratejileri için manipüle ettiler, tuzaklara düşürdüler.

Maalesef; Yüzyıl önce İngilizlerin daha sonra ABD'nin sürdüreceği bu tuzağa Müslüman coğrafya düştü/düşürüldü!.... Artık nerede Cihad-İslamDevleti-Hilafet sözlüğü kullanan hareketler varsa; İngiliz-ABD marifetiyle halklara "Terör süreci" olarak gösterilebildi ve hatta gerekirse provakasyonlar yapıldı. Dahası İngiliz-ABD kontrolünde süreci kirletmek için adı Cihadçı-İslamDevletçisi-Hilafetçi örgütler bile kuruldu. Sap-Saman bir birine; At izi İt izine karıştırıldı. Fakat bu tuzak hep işledi ve İngilizlerin-ABD'nin lehine işledi. Müslüman coğrafya da bu kavramlar üzerinden oynanan oyunları görmediler/göremediler...

Aynı tuzak; birebir aynı yöntemle; şimdi Suriye'de oynanıyor!...

Ve bu tuzak için seçilen bir Portre/İsim var. Ahmed El-Şara... Daha doğrusu bu portre üzerinden/vekaletinden yola çıkılarak yürütülmek istenecek bu büyük tuzak. HTŞ üzerinden derinleştirilecek bu tuzak. Tuzağın da hedefi çok açık: Türkiye!

Tuzağın çok basit bir propagandası olacak. "Sırf Nusayri olduğu için Arap Alevilere soykırım var; Sırf Kürt oldukları için öldürülen Suriye Kürtleri var! Öldürenler de Cihadçı-İslamDevletçisi-Hilafetçi örgütler!... Bunların da arkasında aynı çizgiden gelen Erdoğan var!.... Tuzak bu!...." Tuzak I bu!

Büyük Tuzak II ; Dikkat! Hatırlayalım: Mit Tırları operasyonu yapılırken de; aynı propaganda kullanılmıştı: "Nusayriler ve Kürtler öldürülüyor; Onları öldüren Cihadçılar-İslamDevletçileri-Hilafetçiler ve silahı veren de hükümet; Erdoğan!... O nedenle tutuklanıp; yargılanmalı!...". Gerçekten büyük tuzaktı! Zor atlatıldı; Hatırlayalım Hakan Fidan bu vesileyle ifadesi için çağrılıp içeri alınacaktı.

Aynı... Tuzak aynı! Yöntem ve sözlük aynı. Birebir aynı; aynı Tuzak şimdi de Suriye'de devrede. Fakat bu sefer ölçeği büyük: Gerekirse Suriye'yi "Federatif" olmaya zorlamak!

( Dikkat! İç savaş değil!... Nusayri ve Kürtleri Devletin içinde etkin kılmak adına; Ki bu halklar asli unsurlardan ve haklarıdır; hiç bir gerekçe ile savaş suçuna bulaşmamış olan sivil masum insanı öldürmek kabul edilemez; HTŞ üzerinden oluşacak bu tuzakla devletin "Batı'ya bağlı/Bağımlı olması ve Türkiye'nin Suriye içindeki ağırlığını azaltmak!...hedeflenmektedir.)

Esed'in milyonlarca insanı katlini unutturmak; Ve Türkiye'yi HTŞ üzerinden sıkıştırmak!...

"Federatif Devlet"i gösterip; konu ettiğimiz modeli dayatmak için; aynı propagandayı yapıyorlar/yapacaklar: "Sırf Nusayri (Arap alevisi) oldukları için öldürülüyorlar; Kürt oldukları için öldürülüyorlar! Öldüren El-Şara yönetimi! Bunlar Cihadçı-İslamDevletçisi-Hilafetçi!.... Arkalarında yine Erdoğan var!.

Tuzak III: Erdoğan'ı erken seçime zorlamak için; Erdoğan'ı Nusayrilerin ölümüne göz yummakla suçlayıp; Türkiye'deki Alevi kardeşlerimizi Erdoğan karşıtı yapmak ve CHP'nin adayı İmamoğlu'nun arkasına yığmak. "Kürt Barışı varsa; Aleviler de Barış istiyor!..." diyerek; Suriye Nusayrileriyle ortak politika üretmek; Yani İngiliz-ABD destekli bir sürece dahil olmak ve yine El-Şara üzerinden Suriye'yi baskılamak!...

İşte biz bu büyük tuzağın arka planını deşifre ediyoruz. YouTube kanalımızda; yüzyıl önce uygulanan İngiliz-ABD büyük tuzağının kodlarını deşifre ederek; birebir aynısının Suriye'de devreye sokulduğuna dikkat çekiyoruz. Cihad-İslamDevleti-Hilafet konularında nasıl tuzaklar işletildiğini anlatıyoruz!

Nitekim.... Lazkiye'de yaşanan olayda kimse gerçeklerle ilgilenmeyecek. Kimse öldürülenlerin içinde olan ne masum sivil insanı ne de Suriye ordusunu tuzağa düşüren isyancıları konuşacak!...

Zaten Lazikiye'deki olay; bu tuzağın start alması için organize edildiği izlenimi veriyor. Kameraya öldürmeleri alıp servis etmek de bu tuzağın hep kullandığı bir yöntem!...

Ve hep birlikte yaşayacağız: Suriye ile ilgili hangi konu gündem olursa olsun ( Anayasa, Devlet, Demokrasi, Ekonomi, Yerel Yönetim) aynı sözlük/dil kullanılacak: CHP'de daralan alanını açmak için; özel tempo tutacak ve bu tuzağın Türkiye'nin içine girmesine kuluçka olacak veya oldurulmak istenecek!... ; "Cihadçı-İslamDevletçisi-Hilafetçi" diye ve El-Şara'yı hedef gösterip işin Erdoğan'a ulaşmasını ve Erken seçimi sağlamaya çalışacaklar!

Mazlum Abdi üzerinden "El-Kaide militanları cezaevinde; kazaen salınmasınlar!" dedikodusu da ayrı bir pazıl parçası olarak yakın devreye girer!.

Hafızamıza sesleniyoruz: Çok net: İkinci bir "MİT Tırları" vakası gibi bir tuzak bu özünde; Hedefte Hükümet var!.... Erdoğan'ı yine Cihadçı-İslamDevletçisi-Hilafetçi hareketlerin hamisi gösterilmek istenecek!...

Unutmayalım! Bu iddiayı CHP yıllarca hep Erdoğan'a karşı kullandı! Yine Dikkat; Lazkiye olaylarından sonra yine CHP içinden bir kanat ( hepsi değil) ve bir kısım medya/ Youtuber aynı ile aynı senaryoyu işletiyor.

Bir de bir yazar gündem oldu/hedef seçildi: İsmail Kılıçarslan. Kılıçaraslanın yazısı artık bir "Yazı" değildi; Söz konusu zaten büyük hazırlığa bir malzeme kılındı!... "Mesele Kılıçarslan değil! anlamadın mı?" temposu tutan çevreler çoğaldı. Kılıçarslan ne cevap verirse versin; özür dilerse dilesin ;gerçekten mesele artık O değil!...

İsmail Kılıçarslan aslında girdiği sokağın önceden pusulanmış ve tam operasyon eşiğindeyken; orada olduğunu sonradan fark edecekti!...

Fakat bu sefer iş büyük. Tuzak büyük!... İngiltere-ABD ve İsrail de HTŞ üzerinden aynı tempoyu tutacak ve istedikleri bir Suriye inşa etmeye çalışacaklar. Artık Suriye'deki her provakasyon Cihadçı-İslamDevleti-Hilafet sözlüğüyle enforme edilecek!...

Yine Dikkat!... Büyük Dikkat!

HTŞ lideri Ahmed el-Şara'nın Şam'a girdikten sonra verdiği bütün demeçlerde bu tuzağı bozmaya yönelik konuşmuştur!... EL-Şara ısrarla kendini ve geleceği Cihadçı-İslamDevletçisi-Hilafetçi sözlüğünden uzak tutarak konuşmaya gayret etti ve Suriye'de oynanacak bu tuzağı boşa çıkarmaya çalışan dil ve uygulama içinde olmamaya çalıştı. El-Şara'nın Şam sonrası verdiği bütün demeçlere bakılsın hepsi bu tuzağı gören ve ön alma çabasında olan açıklamalar. Tuzağı fark eden kim? Türkiye!

Ahmed el-Şara da ne söylerse söylensin; O da Cihadçı-İslamDevletçisi-Hilafetçi sözlüğünden, tuzağından nasibi alacak!.. Çünkü biyografisi malzeme olarak buna çok uygun!...

Hatırlayalım: Daha ilk günlerde bir Başörtüsü konusunda bile ilk saatlerde dezenformasyon yapılmıştı. Suriye'de herkes başını kapatacakmış! Başı açık kadınlar İran gibi muamele yapılacakmış!... gibi. Adresler aynı. Tuzağın bir pazılı da buydu!

Aynı tuzağın devamı. Yine hatırlatalım: Yazar İsmail Kılıçarslan'nın "Suriye devletine karşı isyan eden Nusayri terör örgütü" tanımı üzerinden yazının bağlamı-içeriği çarpıtılarak aynı tuzağın bir başka pazılının da devreye sokulması sonrası; birden medyada "Sırf Alevi olduğu için öldürülenler var! Cumhuriyet dönemindede öldürüldüler! Yine öldürüyorlar... Öldürenler de Cihadçı-İslamDevletçi-Hilafetçi Sünniler!" diye tempo tutuluyor. Ve laf verilip çevrilip Erdoğan'a getiriliyor!... İsmail Kılıçarslan'ın İktidar yanlısı olduğunun altı çiziliyor!... Linç kampanyası yürütülüyor.

Kim yapıyor bunları? Bazı kesimler, bazı çevreler. Sonuç alabilirler mi? Hayır! Alevi kardeşlerimiz bu tuzağa düşer mi? Hayır. Ancak tuzak artık devrede!... Dikkatli olmak lazım!

Kısacası; Yaşanan olaylar; gelişiyor ve anlamaya çalışıyor değiliz! Olay net: Başından beri Tuzak işliyor: HTŞ Şam'a girdiği günden beri tuzak saati çalışıyor ve daha işin başında her şey!...

Cihad-İslamDeevleti-Hilafet sözlüğü artık aktifleşti.

Zaten ABD'nin El-Kaide ile mücadele tezgahı da aynı sözlük üzere idi. Mursi aynı sözlükle şehid edildi. Hamas aynı sözlükle kurutulmak isteniyor. Erdoğan aynı sözlükle son 24 yılda onlarca operasyon yedi!...

Öyleyse; Cihad-İslamDevleti-Hilafet üzerinden İngiltere-ABD geleneğindeki bu tuzağın yüzyıllık hikayesini deşifre etmemiz gerekiyor. Müslüman coğrafyanın da bu tuzağa nasıl düştünün arka planını netleştirmemiz lazım! Çünkü Müslümanlar da bu tuzağa düştüler!

İşte videomuz bu bağlamı deşifre ediyor. Tuzağın tarihi sicilini ortaya koyuyor!

Dikkat!...