Savaş varsa Para yanar!
- Oysa Eskiden Savaş Para basma makinasıydı-
Türkiye'yi bekleyen büyük ekonomik kriz.
Hepimizin bildiği bir gerçeği hatırlayalım: Dünya savaşları "Para" yüzünden çıktı. Savaşı kazananlar yüzyıldır kaybeden ülkelere "Tazminat" ödetiyor. ABD için savaş demek "Para basmak" demekti. Savaş biterse sömürü biterdi.
Fakat dünyada üretimin merkezi Çin'e kaydı. Savaş üzerinden para basan ABD Ulusalı, Küresel güçler/canavarlar var etti. Savaş endüstrisi ABD'yi bile teslim alır aşamaya geldi.
Artık; Savaş demek; Doların basılması değil; Doların alev alması demek!... Çin ise hiç bir savaşa girmeden; parasını yangından korudu.
İsrail ise bilerek Ortadoğu'yu ateşe veriyor. Çünkü dolar yanarsa; ABD'nin Ortadoğu'daki güvencesi İsrail olur. Fakat Netanyahu'nun soykırımcı ve şantajcı politikası arka planda ABD'nin stratejisini bozuyor.
Trump her yerde savaşı bitirip; her ülkenin toprağını "Dolar Tarlası" yapmak istiyor!... Dolar ekmeyen yerleri de ateşe tutmakla tehdit ediyor. İran'a bile teklifi aynı: Dolar ek! Yaşa!...
Gazze-Batı Şeria, Lübnan, Suriye... her yerin bir "dolar tarlası" oldurma stratejisi var Trump döneminin.
Biz arka plan stratejisini yineleyelim: Mısır-SuudiArabistan-Katar-Birleşik Arap Emirliği dahil Arap ülkeleri zaten Dolar tarlası olmuş. O nedenle Trump'ın planı ile mutabık.
Türk ekonomisi de zaten yüzyıldır her türlü sürülen dolar tarlası. PKK-Suriye eksenli askeri operasyon Türk parasını cayır cayır yakıyordu zaten. Sıcak dolarla kavrulan bir ekonomi vardı hep.
Zaten ABD'ye itiraz edilen her konuda "Papaz olmak" durumu oldu. Trump'ın "Papaz" örneği çok net: Ya dolar ekersiniz; ya tarlanızda ne ektiyseniz; yakarım!...
Ne Türkiye; Ne AB ne de Arap dünyası "Dolar ekmem!" diyecek durumda değil. Çünkü birinci ve ikinci dünya savaşı sonrası ABD (İngiltere) her ülkenin tarlasını sürmüş!... Dünyayı sürmüş!...
"Kahrolsun ABD" derken; Tarlanın tamamında dolar ekili ise; bu slogandan çok bir kaçışı da betimliyor: Ekonomik bağımsızlıktan kaçış!...
Trump ekonomi savaşı çıkarırken; aslında "Yeni Ekim" dönemini başlatıyor!... Teklif çok net: "Ya savaş! Ya dolar!...". Sonuçta ikisi de ABD'ye hizmet edecek.
Trump'ın Erdoğan'ı övmesi aslında bir "Dolar tehdidi!"eden ibaret.
Bakın; CHP'nin Boykotu bir tesadüf/sokak ağzı değil!... ABD'ye şu mesaj veriliyor: "İktidar beni yap; Tarlamı sür!....". Çünkü CHP şunu görüyor: İktidar Trump döneminde "Sıcak dolar"la buluşabilir ve iktidarın iç politikada en kırılgan zemini olan ekonomide - göreceli de olsa- hızla iyileşme olabilir!... Bu ihtimal yüksek!
CB Erdoğan bu anlaşmadan gocunmaz; çünkü Türk ekonomisi zaten yapısal-sistem olarak dolar tarlası olarak yüzyıldır sürülüyor. Bölge hakeza dolar tarlası. AB bile dolar tarlası!... Dolayısıyla CB Erdoğan bu durumu "Bağımsızlığa halel" olarak görmüyor; Küresel gerçeklik olarak bir çok ülke ile beraber "durum bu!" gerçekliğinde kabullenerek plan yapıyor!...
Bu arada; Toplumun ezici çoğunluğu "Batılılaşma" hayranı olarak zaten tarlasını gönüllü olarak dolarla sürülmesini yüzyıldır istedi. Hatta çocuklarını dolar tarlasında çalıştırmayı "gelecek" bildi!... Toplum "dolar"a inandığı kadar; ülkenin yerli milli üretimine inanmıyor!...Biz buna "Küreselleşme hayranlığı" diyoruz!...
Dolayısıyla emekli maaşları, ekonomide iyileşme, piyasa rahatlığı olursa; Toplum "nereden bu değirmenin suyu!" demez. Zaten bildiği/tanıdığı bir SU'dur bu: Dolar!...
Kızmak yok; Gerçeğimizle yüzleşirken yüzümüzün kızarmasına da gerek yok: Tarlamız dolar tarlasıdır!... Bölge öyle; AB öyle... Hatta dünya öyle!...
Ne diyordu Trump dünyaya: "Tarlamda artık dolar istemiyorum! Ekmeyeceğim! diyen olursa; ABD'ye savaş açmış olur!....".
İşte vergi şantajı; Aslında, Tarla üstünde uçurulan İlaç uçağı gibi!...Ekim hazırlığı!...
Türkiye ekonomide hiç bir zaman kendi tarlasını kendi parasıyla sürmedi; süremedi; süremeyecek!... Çünkü bunu için gerekli olan "Yüzyıllık üretim strateji"ne ne devletin ne de toplumun zamanı nedense olmadı. Toplum olarak bizde: devletin vermesini, üretmeye tercih eden bir politik popülizmimiz var.
AK Partinin "Kalkınma" programında ciddi mesafe almışken; toplumsal baskıya dayanamayıp "Vermek ekonomisi"ne yönelmesi ile herşey hızla başa sarıyor!... Toplum/Seçmen kendi eliyle verdiğinin sonucunu yaşıyor! İktidarı suçlasa da; gerçek belli!...
Oysa ekonomi demek "İnsanlı Para Aracı" demektir Ve henüz yerlisine tanık olamadık!... O zaman seçmenin meşhur cümlesini hatırlayalım: "Ne zaman iktidarı görsem; gözlerim Dolar!..."