Dolayısıyla " II. Millet İttifakı" örgütlenmek durumda.

Kritik yol ayrımı şudur: "Aday belli olsun; İttifakı O aday örgütlesin." seçeneği ile.... "İttifak kurulsun; Adayı İttifak belirlesin!.." seçeneği...

İkisi arasında bir yol ayrımı/kafa karışıklığı var.

İmamoğlu "Aday benim! Ben örgütlerim!" dedi. Olanlardan sonra artık iş zorlaştı. Bu gelişmelerden sonra "Önce İttifak kurulsun; adayı ittifak seçsin!" dense; bu sefer de "Milletin sütten dili yanmış!" olduğundan süreç yavaş işleyecek...

O zaman geriye tek seçenek kalıyor: 3. yol. Peki 3. yol nedir? Bir slogan etrafında tüm muhalefet partilerin kenetlenmesi! Peki bu slogan bulunsa bile; bunun taşıyıcısı kim/kimler olacak?

Bir çok senaryo üstünde çalışılıyor. Biz izini sürdüğümüz seçeneği/senaryoyu paylaşalım sizlerle.

Abdullah Gül - Kemal Kılıçdaroğlu partnerliği çözecek bu süreci. Fakat ikisi de perde arkasında kalarak. Peki perdenin önünde kim olacak? Tabi ki Yavaş-Babacan ikilisi...

Peki İmamoğlu'na bu saatten sonra nasıl bakacak Batı dünyası? Mesafeli. Her ne kadar İmamoğlu'nun eşi "Türkiye'yi yönetecek lideri engellemek istiyorlar!..." dese de; Cezaevi ziyaretleri için kendini motive etmek için ikna etmeye çalışıyor.

Batı dünyası: Eş liderler olacak Kılıçdaroğlu-Gül himayesinde Babacan-Yavaş denklemine çok ama çok sıcak bakar/bakacaktır!...

Deva kurulduğundan beri iddia ederim: Babacan 2028 odaklı bir "Yedeklenmiş emanetçi aday"dır ve arkasında Batı dünyası vardır. Kesin bilgi sahibi olarak söylüyorum: Babacan'ın 2023 hedefinde sadece "Ne kadar çok vekil olursa; o kadar başarılı olacağız!..." planı yapmak dışında hesabı yoktu ve başından beri CHP'yi kullanma planı vardı ve planı işletip sonuç aldı.CHP kontenjanından en fazla vekil çıkmasının sebebi de Gül-Kılıçdaroğlu hukukudur. Sadullah Ergin'e katlanma da aynı hukuktan gelmektedir.

Babacan partiyi kurduğu günden beri; kendini asla halkın lideri olarak görmedi; aksine olacak Cumhurbaşkanının yardımcısı olarak konuşlandırdı kendini. Ve Babacan'ın başından beri adayı zaten Sayın Gül idi; 2028 için... Onun talimatıyla 2023'de Kılıçdaroğlu'nu desteklemişti. Yani altılı masada Kılıçdaroğlu'nun aday olmasını bizzat organize eden Babacan idi. Akşeneri'in de en çok kızdığı kişiydi bu yüzden.

Gül-Kılıçdaroğlu ilişkisi eskilere ve stratejik hamlelere dayanır. Yavaş-Babacan denklemi de önümüze Gül-Kılıçdaroğlu ilişkisi üzerinden gelecek. Fakat bunun için Kılıçdaroğlu'nun kendisinin veya vekâletle yürütecek birini tayin ederek; CHP'yi tekrar ele geçirmesi gerekiyor.

Özgür Özel'in de Kurultay hamlesi bunun önünü kesmek içindir.

Hedeflenen Mansur Yavaş "Cumhurbaşkanı adayı" ve yardımcısı "ALi Babacan" formülü şu propaganda ile işletilecektir: Biri ekonomiyi diğeri de hizmeti çözer!...

Bu öngörümüz "hadi canım sen de!... Ne hayal gücü!" diye tepki çekecektir. Doğru... Bu tespiti anlaşılır kılacak kadar uzak formül görülüyor. Fakat siz yine de kenara not alın ve takip edin. Gül-Babacan ve Kılıçdaroğlu-Yavaş ikilisinin arka plan örgütlenmesini de odaklı takip edelim... Gelişmeler sürpriz olmayacaktır.

Kuşkusuz İmamoğlu tutuklandığında; Özel hem CHP genel başkanı kalmak hem doğal aday olmak isteyecektir... Ancak İmamoğlu tutuklandığında halkın ne kadar sokağa döküleceğini ve gelişmeleri takip etmek isteyecektir.

İmamoğlu ise vereceği her ifadenin kamuoyuna yansıtılacağını bildiği için; sürekli soruşturmaya cevap değil; kamuoyu oluşturmaya yönelik propaganda cevapları verecektir. Ayrıca Tutuklanmayı arzu etmektedir; Tutuklamanın kendisini besleyeceğini düşünmektedir. Soru soran her devlet görevlisine posta koyma sebebi de budur.

Fakat soruşturmayı yürüten Devletin niyeti bellidir; Yolsuzluğu kimsenin yanına bırakmayacak... İktidarın bu süreci rüzgar yapıp şişirmek istediği yelken de bellidir: CHP'yi içeriden bölmek!

( Erdoğan karşıtı veya Erdoğan yanlısı olanların çoğu zaten soruşturmanın seyri ile ilgili değildir; Yani işin aslı veya teknik kısmını çözmekle ilgi değildir; Cepheleşmede üstüne düşeni yapmakla meşguldür... )

Son not: Özel'in de en büyük siyasi kariyer hayali Cumhurbaşkanı yardımcısı olmaktır. Kuşkusuz adayı Kılıçdaroğlu'nu devirmek ve CHP'yi dizaynda ortak olduğu İmamoğlu idi... Süreç planı bozdu.

Biz bir kez daha hatırlatalım: Türkiye'de Erdoğan dönemini sonlandırmak amaçlı enerji verecek formülün Babacan-Yavaş formülü olduğuna inanan Gül-Kılıçdaroğlu'nu yabana atmayalım!...

Bizimkisi bir dikkat çekme!...

( Netleşmeden kayda girsin. İki seçenek var. İmamoğlu hariç tüm ekibin tutuklanması ve bilerek İmamoğlu'nun serbest kalması. Bu seçenek şu strateji sebebiyle yapılabilir: Sokak hareketleri ve CHP'nin nabzını düşürmek... İkinci seçenek: İmamoğlu'nun tutuklanması. Bunun ise stratejisi şudur: Suçlamanın orantılı kararını vermek ve "Elinden geleni herkes göstersin bakalım! Devleti de görürsünüz!...". İkincisi olacaktır; öngörüm.)