DSG-PKK/YPG'nin Deyrizor Askeri Meclis grubunun lideri, kod adı Ebu Xeyale olan Agidat aşiretine mensup Ahmed el Habil’i, hırsızlık ve zorbalık nedeniyle tutuklamasından dolayı 27 Ağustos'ta patlak veren çatışmalar, bölgede bulunan Baggari, Şehade gibi diğer büyük Arap aşiretlerinin de katılmasıyla büyüdü. 

Bu, zaten yıllardır beklenen bir durumdur ve bu olay beklenen bir fırsattı. Bölgede, Arapların en büyük aşireti olan Osmanlı zamanında Mardin, Diyarbakır ve Urfa’ya kadar sürüleri ve kadınları talan eden milyonluk, Şammar da az sayıda bulunmaktadır. Tayyiler de zaten Kürtleri bir avuç suda boğmak için beklemektedir.

AA muhabirinin yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Arap aşiretleri yoğun çatışmalar sonucu son iki günde Deyrizor ilinin doğu ve güneydoğusundaki tamamını Arap nüfusun oluşturduğu Şife, İzbe, Hacin, el Bahra, Gıranic, ebu Hammam, ebu Hardub, el Curzi Şarki, el Curzi Garbi, Suveyden, Direnc, el Şinan, el Tayyene, Ziyben, Havayic Ziyben, Şıhyel Şarki, Şıhyel Garbi, Alrz, el Haşşan, el Basira, Cideydit Bakkar, Hıreyize, Berşem ve Sabha köylerini teröristlerden temizledi.

İlginçtir ki bu köyleri, bugün Ruslar, havadan bombaladı ve yolu açılan PKK/YPG ve Rejim kontrolündeki Haseke ve Rakka illerinden, Deyrizor'daki çatışma alanlarına takviye konvoylarıyla çok sayıda kuvvet gönderiyor.

 McGurk tarafından DSG çevrilen PKK/PYD, Tayy lideri ve Şammar liderine petrolden yüzde 10 pay veriyor. Elde ettiği geliri kendi faaliyetleri için kullanırken bölge halkı yerel hizmetlerden ve yardımlardan mahrum kalıyor. Halk da zaten isyan ediyor. Son on yılda Fırat’ın doğusu dört üç oranında boşalmış durumdadır.

Son bir haftada devam eden çatışmalarda yüzlerce insan hayatını kaybetti ve ABD Humvee’leri traktörlerle çekildi köy meydanlarına.  Tamamı son 20 yılda silahlanmış Arap aşiretleri çatışmalar sonucu son iki günde Deyrizor ilinin doğu ve güneydoğusundaki tamamını Arap nüfusun oluşturduğu 24 köyü YPG'den aldı. PYD kuzeyden buraya takviye gönderirken Arap aşiretleri de çatışma bölgelerine takviye güçler konuşlandırıyor.

2016’de bölgede bugün ve tarih boyunca hiç Kürt olmadığı halde 11 000 ölüyle ABD’nin baskısıyla bölge PYD’ye bağlandı. Ülkenin doğusundaki petrol zengini Deyrizor kenti DAİŞ’in elinden ABD destekli operasyonun ardından YPG'nin kontrolüne geçmişti. DAİŞ’lilerin çocukları ve kadınları El Hol ve Roj kampında PYD kontrolünde olup geçen hafta ABD ziyaret etmişti.

Araplar, Rakka ve burada Kürtleri istemiyoruz diye bağırıyor. Bundan sonra Tel Rıfat da sırada bekleniyor. Orası da Türkmenlerden ve Araplardan alınan menkul ve gayri menkullar Afrinden gelenlere verildi. Afrin-Halep arasına Kürtler yerleştirildi.

2004 yılında Kamışlo’da olaylar patladı Deyrizor takımı (Fütuvi) ve Kamışlo (Cihad) çatışmasında yüzlerce ölü tutuklu ve binlerce yaralı oldu. Tayylar, Şammar olmasaydı, Haseke’nin güneyini kuşatan yüzlerce köye sahip Cübburi aşiretnin desteğiyle Kürtleri haritadan silecekti. Sebep Esad’in da Saddam gibi gitme umuduydu ve yüzlerde açılan gülücüklerdi. Rejim, Arapları destekledi ve Kürtleri şiddetle bastırdı.

Araplar bu tarihten itibaren Kürtlerin malını çalmaya ve onları kalabalıklar halindeyken tek tek dövmeye başladılar. Bugün de PYD biraz bundan olsa Kürtler arasında destek buluyor. Çünkü intikam tatlıdır ve ABD bu tabağı istediği milletin önüne koyuyor. Bu nedenle esasen mankurt PYD/PKK, Kürt ve Arap çatışmasına sebep oldu. 2014’e kadar rejim için savaşan PYD bu tarihten itibaren ABD için savaşıyor. Ama neden? Deyrizor aşiretleri Irak sınırındaki aşiretlerle akrabadır ve olaylar oraya da sıçrayabilir.

Menzil’le bağlantılı nakşi tarikatı şeyhi 2005 yılında, Şeyh Maşuk Haznevi işkenceyle öldürüldü. Rejim, bunu kardeşi Şeyh Muhammed’in müridlerinin yaptığını söyledi ve cesedini Deyrizor’da bir türbede oğulları Murat ve Mürşid’e gösterse de buna kimse inanmadı. İşkenceyle tanınmayacak haldeki ceset sadece intikam kokuyordu ve Türkiye sınırına taşınan türbeyi de İŞİD 2018 yılında havaya uçurdu.

Bugün Suriye de 15-35 yaş arası Kürd ve Arap genci kalmadı. Türkiye ve Irak Kürt bölgesi de ekonomik krizde olduğu için Aylan El Kobani gibi on binlercesi Ege’nin sahillerinden Almanya’ya geçmeye çalıyor.

Dinime küfreden Müslüman olaydı. Hayatı uyuşturucu, zorbalık ve ABD mankurtluğuyla geçen PKK/PYD/DSG Ebu Xeyale’yi uyuşturucu ve zorbalıkla suçluyor.  PKK mankurdu ve ABD sayesinde Ortadoğu’da herkes Kürtlere düşman oldu. Bu, 1914 yılından önce Ermenilere de uygulanan taktikti. Sonra başa getirdikleri İttihatçılardan dolayı bu olaydan Osmanlıyı sorumlu tuttular. 

Bu durumun farklı bir boyutu da rejim bölgesinde yaşanmaktadır. Haseke'nin Rasulayn ilçesi, İdlib'in Binniş, Maratmısrin, Termenin bölgeleri ile Halep’in Daret İzze, Mare, Azez, Afrin, Bab, Etarib ve Raco bölgelerinin yanı sıra Suriye ordusunun kontrolündeki Suveyda ile Dera illerinde düzenlenen gösterilere binlerce kişi katıldı. Suveyda'da kent merkezindeki Kerame Meydanı'nda toplanan protestocular, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in istifasını istedi.

Göstericiler, "Esed istifa", "Suriye bizimdir, onu kimseye teslim etmeyiz" sloganı attı. Bu sloganlar 13 yıl önceyi hatırlatıyor. Ayrıca kent merkezindeki esnaf bugün de kepenk kapatarak gösterilere destek verdi. Havadan İsrail, karadan İran desteğiyle ayakta duran Şam yönetiminin 16 Ağustos'ta aldığı akaryakıta zam kararından bir gün sonra Dera ile Suveyda illeri başta olmak üzere birçok noktada gösteriler başlamıştı. Halk ekmek bulamıyor ve Haseke’den Şam’a gelen tavuğu yolda askerler çalıyor. Bu olaylar artacak gibi.

Hey Aristo! mezarında ters dönesin. Buraya 2300 yıl önce gelen oğlun İskender’e söylediğin, “Onları birbirine düşür, kendini hakem yap ve barışa giden yolları kapat” tavsiyeni ABD harfiyen uygulamaktadır ve yaktığın fitne ateşi yanmaya devam ediyor.

Kızılderili Büyük Şefin dediği gibi, “bir derede iki kurbağa kavga ediyorsa biliniz ki; az önce oradan uzun bacaklı bir beyaz adam geçmiştir”. Hatırlanacağı gibi geçen hafta bölgeye CENTCOM komutanı gelmişti. Kırmızı ve siyah karıncaların olduğu kavanozu çalkalayan İngilizi kimse bilmiyor. Karıncalar gibi birbirimizi suçlamayalım artık. Kardeş olalım ve bu coğrafyada Ezidiler dahi, akrabalık kadar değerli olan kirvemizdir.

Doç. Dr. Hüseyin ŞEYHANLIOĞLU

Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı

Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi

hseyhanlioglu@gmail.com