Bugun...


Mehmet BİR

facebook-paylas
Ateizm, deizm, oryantalizme cevaplar
Tarih: 12-02-2025 23:36:00 Güncelleme: 12-02-2025 23:36:00


1990 yılının Ağustos ve daha sonra da yoğun olarak Aralık aylarında, ateist fikirlerle karşılaştım ve onlardan epey etkilendim, büyük sarsıntılar geçirdim. Derin okuma, araştırma ve sorgulamalar sonucunda, bu görüşlerin etkisinden kurtulup tek tek cevaplara ulaştım. Bundan sonra da, bu fikirleri yayan materyalist sol görüşü ve Hristiyan (Katolik, Protestan ve az da olsa Ortodoks) misyonerliği ve en sonunda da, tüm bu iddiaların asıl kaynağı olan oryantalizmi araştırdım. Otuz üç senenin sonunda elde ettiğim bilgi ve tecrübeleri başkalarıyla paylaşmak amacıyla, amatör bir ruh ve olabildiğince sade bir dille yazmaya çalıştığım bu çalışmaya böylece başladım.

Bu çalışma ile İslam’a karşı olan kesimin ithamları, İslam'a karşı alternatif olarak ileri sürdükleri çözümleri, reel yaşamda ve sanal âlemdeki tartışma ve okuma sonucu elde ettiğim sonuçları ve İslam’ın çözüm önerilerini, hiç bir komplekse, ezikliğe, kendini kabul ettirme gayretine girmeden okuyucuya sunmaya gayret ettim. Bu çalışmanın diğer ateist ve deistlere cevap veren çalışmalardan farklı yanı, ateist ve deist iddiaların da kaynaklığını yapan 'oryantalist ithamlara' da cevapları içermesidir! Çalışmanın eksik olarak kabul edilebilecek yönü ise, cevapların akademik kurumların desteğinden mahrum bir 'ferdi bir çalışma' ürünü olmasıdır.

Uzun yıllar süren bu okuma/tartışmalar sonucu ulaştığım sonuç; Hristiyanlığın yüzyıllarca süren süreç sonunda yayıldığı bölgedeki halkların onlarca sene gibi kısa bir süre içinde İslam’a geçtiğini gören Batılılar önce Haçlı Seferleri ile Müslümanları sindirmeye çalışmış, bunda başarı sağlayamayınca da gezginler ve casuslar ile İslam ülkelerine girip, sömürgecilik ve oryantalizm faaliyetleri ile İslam aleminin birliğini bozmaya, misyonerlik faaliyetleri ile parçalamaya çalışmış olduklarıdır. Nihayetinde Batılılar, işgaller sonrası mezhepçiliği ve ırkçılığı da körükleyerek İslam ülkelerinin birleşmesine engel olup ilerlemesini durdurmuşlardır!

İlk başlarda hayali, uydurma ve temelsiz iftiralar ile başlayan, bu arada silahlı mücadeleyi de ihmal etmeyen Batılılar bunu üzerine İslam'ın temel kaynaklarını araştırıp, bunlardan elde ettikleri bilgileri tahrif ederek, seçmeci bir yaklaşımla işlerine gelenleri alarak, önyargılı, fanatik ve sübjektif bir yaklaşımla İslam'a saldırma yolunu tercih etmişlerdi. Daha sonraki süreçte ise amaçları, İslam'ı kötü gösterip, Müslümanları dinlerinden soğutmak, onları misyonerlik vasıtası ile din değiştirmeye ikna etmek ve Müslümanları Batı karşısında kompleksli bir duruma düşürmekti. Osmanlı'nın son dönemlerinde Avrupa'ya eğitim amacıyla giden ve oryantalist görüşlerden etkilenen bir kesim de bu oryantalist fikirleri ‘aydınlanma, çağdaşlaşma’ adı altında Osmanlı topraklarında yaymaya başlamışlardı. Bu durum günümüzde daha da planlı ve programlı bir şekilde aynen devam etmektedir. Merkezinde oryantalist fikirlerin yer aldığı bu fikirler önce misyonerlerce, daha sonra da günümüzde ateistlerce kullanılmış ve kullanılmaya devam etmektedir. (Bu konuda detay için ‘Oryantalizm yanılgısı’ adlı yazımızı özellikle tavsiye ederiz!) 

Biz bu çalışmamız da hem ateist-oryantalist eserleri hem de İslami eserleri kaynak olarak kullandık. Böylece hem okuyucunun, "sadece yabancı kaynaklar kullandınız hiç İslami kaynak yok" eleştirilerinden hem de "neden sadece İslami kaynaklar kullandınız, tabii ki kaynaklarınız sizi savunacak" türü eleştirilerinden uzak olmaya çalıştık!

Ülkemizde ateizm adına üretilen eserlerin büyük çoğunun kaynağını aslında Batıdan ithal edilen fikirler oluşturmaktadır. Ateizm nasıl Batı kaynaklı ise, içeriği ve bakış açısı da yine Batı kaynaklıdır. Dinleri ve  peygamberleri inkar eden zihniyet her nedense ilmi hiç bir altyapısı olmayan evrim ‘teori’sini bir ‘kanun’, Richard Dawkins gibileri de nerede ise bir aziz gibi kabul etmektedir. Çünkü ateizmin tutunacağı dayanaklar, Big Bang teorisinden Göbeklitepe’de bulunan tapınağa dek bilim geliştikçe her geçen gün azalmaktadır. Ateist fikirler gibi, ülkemizdeki ateist kesimin İslam hakkındaki bilgi kaynakları da Batı (oryantalist) kaynaklıdır! Bir İslami konuda önce oryantalist eserleri inceleyip sonra o konudaki ateist kitaplara göz gezdiren hemen herkes şunu fark edecektir ki, iddiaların tümü aynen birebir kopya, motamot tekrardan ibarettir! Bu konunun örneklerine ‘Ateizm, agnostisizm ve deizm’  yanılgısı adlı çalışmalarımızdan ulaşabilirsiniz. 

Ülkemizde bir zamanlar ünlü olan ama zamanla iddialarının tümüne cevaplar da verilmiş olunan ateist T. Dursun için şu bilgilere rastlamaktayız: “Vatikan Dünya Kiliseler Birliği tarafından korunuyordu. Yazdıkları Vatikan ve Dünya Kiliseler Birliği tarafından veriliyor ve gerekli bilgi ve dokümanlar ona ulaştırılıyordu." (Yörünge dergisi, 15-22 Kasım 1992, Sayı: 102) Ateistler; misyoner ve onların akıl hocası olan oryantalistlerin iddialarını içimizde tekrar dile getiren, sözcülüğünü yapan, adeta içimizdeki oryantalizmin temsilcisi konumundadırlar. Ateist sol söylem, "oryantalizm adına İslam’a yöneltilen eleştirilerin adeta sözcülüğünü de üstlenir." (Muhammet Altaytaş, İslamiyat Dergisi, IV (2001), Sayı: 4, s. 202) “Ateistler, oryantalist bakış açısı ile örtüşen bir bakış açısına sahiptir.” (Aydın Topaloğlu, Ateizm ve Eleştirisi, s. 162) Ama son tahlilde "bizim ateist oryantalistler (!) Batının Hristiyan oryantalistlerinin eline su bile dökemezler." (Prof. Dr. Yavuz Köktaş, Hadis kitaplarının değeri) “Ben, ‘Keşke Fatih Hristiyanlığı kabul etseydi iyi olurdu.’ diyen Türk entelijansiyası/aydınlar topluluğu tanıdım. Dolayısıyla Türk entelijansiyası, genelde din düşmanı değil tam tersine, özelde ‘İslam düşmanı’ gibi görünüyor bana. Bu grubun ateizminin farklı bir felsefi arka planı vardır. Türk ateistleri pozitivizmden çıkıp gelmediler tanrıtanımazlığa. Türk ateisti, aydınlanmanın mirasıdır. Daha doğrusu ateizm, Fransız aydınlanmasının, Türk entelijansiyası tarafından fevkalade yanlış bir biçimde anlaşılmasının sonucudur.” (Hilmi Yavuz, Modernlesme, Oryantalizm ve İslam, s. 113, 134) Profesör Serdar Demirel de 11.02.2023 tarihli x.com’da yaptığı bir paylaşımda benzer bir sonuca ulaşmaktadır: “22 yıl Türkiye dışında yaşadım. Hamdolsun çok ülke de gördüm. Hiçbir Müslüman ülkede Türkiye’de olduğu kadar İslam karşıtlığı görmedim. Dikkat ediniz, din karşıtlığı söylemiyorum, spesifik olarak İslam karşıtlığı diyorum.” Bu iddiamıza delil olarak; Şahsen yaptığım ziyaretlerde Protestan misyoner merkezindeki rafta sadece ateist bir yazarın kitabının olması, Katolik kilisesinde devamlı İslam’a saldıran bir gazetenin okunup koltuğun kenarına konan yığınının bulunması, bunun yanında, ateistler ile insanları Hristiyanlaştırmak için uğraşan misyonerlerin İslam hakkındaki ithamlarının tıpatıp aynı olması gibi örnekleri sayabiliriz. Yine ateist olduğunu iddia edenler sitelerin misyonerlerin videolarını paylaşmalarını, ilk ateistlerden Abdullah Cevdet’in tercüme ettiği kitabın oryantalist R. Dozy’nin ‘Tarih-i İslamiyye’ adlı kitap olmasını, dinlerin uydurma olduğunu iddia eden Muazzez İlmiye Çığ'ın 1957'te Münih oryantalistler kongresine katılmasını da verebiliriz. Ateist Türklerle misyoner ve İslam karşıtı Batılılar arasında da birçok benzerlik ve ilişki bulunmaktadır: İsveç’te İslam düşmanı Irkçı Grubun yöneticisi Anna Braten Kur’an’ı yırtıp, tükürüp yere atarken (Haber 7, 30.08.2020), Danimarka’da İslam karşıtı ve aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan Kur’an’ı yakarken (AA, 20.07.2019) Norveç’te SION isimli aşırı sağcı grup lideri Arne Tumyr Kur’an’ı çöpe atarken (İnternet Haber, 17.11.2019) Rusya’da yaşayan ateist İbrahim Atabey de Kur’an’ı yırtıp, ona tükürüp sonra yere atmaktadır. (Basından, 16.11.2020) Rıdvan Aydemir adlı ateist için ekşisözlük’te şu bilgilere yer verilmektedir: “Çakma ateist, gerçekte bir Hristiyan misyoner. Hep misyonerlerle içli dışlı, youtube’de ateist iken Hristiyan misyoner olduğunu iddia eden biri ile 2 saat program yapar.” (https://eksisozluk.com/ridvan-aydemir6308302, 18.03.2020) ‘Uçaktaki ateist’imiz Ahmet Balyemez ise x.com’daki 7.11.2020 tarihli paylaşımında şunları yazmaktadır: “Verdiğim linkte birçok oryantalistin Kur’an’ın yazılımından Muhammed’e kadar iddialarını görebilirsiniz. Yani boş iddialar değil…”

‘Hümanist’ ateist Balyemez, bıçaklanarak öldürülen bir Müslüman’ın ardından 1 Şubat 2024 tarihli x.com’daki paylaşımında ise şunları yazmakta idi:” Bu şerefsiz için bir de garip, gariban diyorlar. Pisliğin tekiymiş işte.” Müslüman’a pislik demesinin nedeni de ölmüş olan birisinin ardından yaptığı yorumlardır. Yani ateistimiz bir Müslüman’ı eleştirdiği konunun aynısını kendisi yapmaktadır! ‘DeDe’ kod adını kullanan bir 'lamer' tarafından hacklendiği (!) iddia edilen (komik bir hikayesi vardır) ilk sitemizin ana sayfasına aynen şunları yazmışlardı: "İsa Resimleri'ni Görüpte Ekibimizi Hristiyan Sanmayınız. Bu Site Usta DeDe'nin Çok Sevdiği Bir İnsan İçin Hacklenmiştir. Bizzat DeDe Tarafından Ve Bizde Onun Anısına saygı Duyduğumuz İçin Onun Yaptıklarını Silmeyeceğiz." Evet! İslam karşıtlığının misyonerler adına ateistlerce yapıldığını sadece ilme'l-yakin değil aynı zamanda hakke’l-yakin de tecrübe edinmiş oldum! Ateizm propagandası yapan ‘2000’e Doğru’ adlı derginin 20.09.1992 tarihli 38. sayısının 21. sayfasında İncil reklamı yapılmakta idi. Oryantalistlerin 1400 senelik iddialarının temelini oluşturan itham ile, ateist yazar İlhan Arsel’in 'Şeriat ve Kadın' (s. 110)  ve 'Toplumsal Geriliklerimizin Sorumluları' (s. 210)  adlı kitaplarındaki iddialar da aynen örtüşmektedir: "Daha açık söylemek gerekirse Tanrıyı bu şekilde konuşur gösteren Muhammed'dir!" Yani klasik oryantalist iddia olan ‘Kur’an’ı Muhammed yazmıştır’ ile paralellik arz eden bir yargı ile karşı karşıyayız! Ayrıca ateistlerin en çok tekrar ettiği iddialardan biri de, tüm oryantalistlerin de en büyük iddiası olan, 'Hz. Muhammed'in İncil ve Tevrat'ı okuduğu ama yanlış veya eksik anladığı için yaptığı alıntılarda hatalar bulunduğu' iddiasıdır. Halbuki  "Tevrat ve İncil, Kur’an'a göre bozulmuş kitaplardır. Dolayısı ile eldeki Tevrat veya İncil ile Kur’an çelişiyorsa, bu Tevrat veya İncil'in yanlışlığından" (Ahmet Bayraktar, Ateizmus 1, s. 172) kaynaklanmaktadır ki, bu iddialara cevaplar detaylı olarak bu çalışmamızda (Başta, ‘Kur’an’ın kaynağı nedir?’ adlı yazımız olmak üzere) verilmiştir. Ateist ve deistler, din düşmanı değil, İslam düşmanıdırlar! Her iki kesimin de 'hocası' ise, önceden Mısır Kıpti Kilisesine bağlı iken, sonradan Evangelist Protestan mezhebine giren ve 'İsrail ile karanlık ilişkiler içinde olduğu sağduyu sahibi Süryanilerce de belirtilen' ve İslam'a hakaretler eden, 'Müslümanların masumiyeti' adlı filmin de arkasında olan papaz Zakaria'dır! “Dinsizdeist” adlı bir site de, kendine kaynak olarak ‘answering-islam’ adlı bir misyoner sitesini göstermektedir.

Yine, 'Ateist' olmasına rağmen, Hristiyan ve Yahudi savunuculuğu yaparken sadece İslam'a saldıran ve üzerinde haç olan İsveç ve Danimarka bayraklarını elinde salladıktan sonra ağzındaki puro ile sırıtarak cami önünde defalarca Kur'an yakan ve tekmeleyen ıraklı Süryani kökenli ateist Salwan Momika, twitter hesabındaki profilinde de İsrail bayrağını kullanmakta ve 2 Mart 2024 tarihli twitinde, "Yahudiler tarihsel olarak 'Müslümanlar tarafından' yerlerinden edilmişlerdir ve biz de 'onların topraklarının tamamını' geri almak için Yahudilerin yanında durmalıyız." diye yazmaktadır. Ateist Celal Şengör’ün Kur’an hakkındaki bilgiler için Fransız oryantalistlerle diyalog içinde olması ve “Kur’an’ı defaatle okudum. Fransa’da iken bilim adamları ile tartıştık. Kur’an’da bilime aykırı şeyler var." (www.facebook.com/watch/?v=3238371453055480) şeklindeki açıklaması bu iddiamızı destekler mahiyetteki örneklerdir: “Ateistlerin ileri sürdükleri gerekçeler ile misyonerlerinin soruları arasındaki çarpıcı benzerlik, bu kimselerin nereden beslendikleri konusunda ciddi kuşkulara neden olmaktadır.” (Prof. Cafer Karadaş, Ateist ve deistlere cevap, s. 15) Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki, “Ateistler misyonerlere dayanmaktadır.” (Molla Musa Celali, Ateist İtirazlara Cevaplar, s. 41)

-Yukarıdaki ve ‘bundan sonra’ gelecek iddialarımızın görsel kaynaklarının ve ekran görüntülerinin tümüne sitelerimizden (islamicevaplar.com ve ateizmecevaplar.com) ulaşabilirsiniz!-

Hollanda’lı aşırı sağcı milletvekili Barry Madlener, 29 Kasım 2011 tarihinde 67. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısında, “Türkiye gibi bir ülke AB’ye ait değildir. Çünkü geri kalmış İslami bir ideolojisi vardır ve bu Avrupa’ya ait bir durum değildir. İslam ve özgürlük bir arada yer alan iki kavram olamaz.” şeklinde konuşur. (Hürriyet, 29 Kasım 2011) Türk bir ateiste ait karikatürü de bir Türk  bakana vermek isteyen İslam karşıtı aşırı milliyetçi Barry’nin eylemi de aslında, ülkemizdeki dinsizler ile Avrupa’daki İslam düşmanlarının ilginç birlikteliğini gün yüzüne çıkarmaktadır. Aynı şekilde Hollanda aşırı sağcı Özgürlükler Partisi lideri Geert Wilders, İslam’ın, ülkenin anayasasında güvence altına alınan dini özgürlükler kapsamından çıkartılmasını istemiştir. (Hürriyet, 16.09.2017) İslam karşıtı bir faşist ile bir ateistin İslam'a bakışı, İslami söylemleri yine aynıdır! Bu aslında farkları olmadığının da en büyük delillerindendir! 18.03.2012 tarihinde “Dinden Özgürlük Vakfı”  isimli bir ateist grubun New York Times gazetesinde yayınlamak istedikleri  “Kadınları ve gayrimüslimleri insan kabul etmeyen bir kuruma ait olmak; neden? İnsanları ‘peygamberin’ nefret ve şiddet dolu öğretilerinden daha çok önemseyen bizlere katılın” ifadelerini içeren  ilan da aynı önyargıların kıtalararasında dolaştığının delilidir. (İddialara, başta ‘Modernizm ve kadın’, ‘İslam’da kadın hakları’, ‘İslam barış dinidir’ adlı yazılar olmak üzere gerekli cevaplar verilmiştir.) ‘Şeytan ayetleri’ isimli kitap (1989), 2005 yılında Danimarka kaynaklı karikatür krizi, ‘Müslümanların masumiyeti’ (Eylül 2012) isimli sinema-belgesel tarzı çalışmaların gösterdiği gibi, Batı âlemi İslam’ı bırakın tanımayı, Haçlı Seferlerinden kalma önyargı ile hâlâ ona düşmanca yaklaşmaya devam etmektedir. İşte bu çalışma, gerek Batı âleminde oryantalist kaynaklı İslam ile ilgili ithamları ve gerekse  ülkemizde bulunan ateistlerin iddialarını cevaplamayı amaçlamaktadır. Bunları yaparken de, ‘asıl sorumlunun muhataplarımıza İslam’ı gerçek yüzü  ile anlatamayan biz Müslümanlar olduğunu unutmadan’ gecikmiş görevimizi ifa etmek gayreti içinde olduğumuzu da ifade edelim ve şunu asla unutmayalım: Müslüman, Hristiyan hatta ateist, hiç fark etmez! 'Batılı oryantalistlere' göre bizler; 'Doğu'luyuz!' (Detay için, ‘Oryantalizm yanılgısı’ adlı yazımıza bakılabilir.)

"Bir oryantalist için doğulu her zaman Doğuludur. (Edward Said, Oryantalizm, s. 19, 144)
"Bütün Kur'an'ları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız; Osmanlı, yani İslam. Karanlık, tehlikeli, düşman bir yığın!" (Cemil Meriç, Jurnal 1, s. 383) "Doğulunun sağcı solcu, devrimci olması bir şeyi değiştirmez. Hiç bir Batı kaynaklı bile olsa ideoloji bir doğuluyu Batılı yapmaya yetmez. Doğulu her şeyden önce doğuludur; bir Müslüman yarı Fransız olabilir ama yarı Hristiyan asla olamaz." (İsmail Süphandağı, Batı ve İslam Arasında Oryantalizm, s. 19-20) "Bizzat Batı'nın kendisi tarihsel köklerini kaşıyor, derin çatışmayı ve düşmanlık duygularını yeniden diriltiyor. Bunu anlayalım artık." (Haşmet Babaoğlu, Sabah, 19 Mart 2019) Prof. Fritz Neumark ise bu konuda şunları itiraf etmektedir: “Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı, Hristiyanların hücrelerine sinmiştir. Diyelim ki laik şöyle dursun, Hristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam ederler.” (İbrahim Kuyumcu, Aydınlanma sürecinde köy enstitüleri, s. 316)  "Edward W. Said bir Hristiyan’dır ama Filistinlidir, Arap’tır ve neticede Doğuludur.” (Yücel Bulut, Oryantalizmin kısa tarihi, s. 183) Alman bilim adamı Fritz Neumark: “İçtenlikle itiraf etmeliyim ki, Avrupalı Türkleri sevmez, sevmesi de mümkün değildir. Türk ve İslam düşmanlığı Hristiyanların ve kilisenin asırlardır hücrelerine sinmiştir. Avrupalılar Türkleri Müslüman olduğu için sevmez, ama 'laiklik' şöyle dursun, 'Türkler Hristiyan olsa da' onlara düşman olarak bakmaya devam ederler.” (Metin Aydoğan, Bitmeyen Oyun, Türkiye’yi Bekleyen Tehlikeler, s. 182) "Batılıların dediği olursa, sizin Alevi-Sünni, Kürt-Türk, sağ-sol, laik-ateist olduğunuza da bakmayacaklar. Adınıza, geldiğiniz yere bakacaklar. Zaman ve coğrafya kaderimizdir. Kaderine karşı yürümeye kalkışanlar, Allah’ın iradesine karşı durmaya çalışıyorlar demektir." (Abdurrahman Dilipak, Yeni Akit, 09.03.2017)  "Oryantalistler, kendilerini fikri yönden takip eden, amaçlarına yardımcı olan beyaz insan cinsinden, Yahudi veya Hristiyan olsalar bile, onların Doğulu Arap asıllı olduklarını bilmektedir. Bu nedenle onlar bu oryantalist efendilerinin gözünde ‘yabancı’ kimselerdir. (Pr. Adnan Muhammed Vezzan, Oryantalizm ve oryantalistler, s. 64) "Müslüman dünya istediği kadar Batılılaşsın, sekülerleşsin, sanayileşsin, aradaki ontolojik mesafenin kapanması mümkün değildir. B. Lewis, Huntington gibi yazarlar ve ‘Müslümanların masumiyeti’ gibi filmler bunun göstergesidir." (İbrahim Kalın, Akıl ve Erdem, s. 241) "İnsan bilmediğinin düşmanıdır. Batının İslam konusundaki tarihi cehaleti, bir imkan ve kapasite meselesi olmaktan ziyade bilinçli bir tercih gibi görünüyor." (İbrahim Kalın, Akıl ve Erdem, s. 240) "Batılı her zaman Oryantalisttir ve bu bakış her şeyi mahvediyor." (Osmanlı tarihi uzmanı Japon Prof. Yuzo Nagata, Milliyet, 24 Mart 2000) Fransız Türkolog François Georgeon 15.01.2021 tarihli Paris'teki söyleşisinde şunları söylemektedir: "Türkiye hiç sömürge olmadı ama Batı Türkiye'ye sömürgeci dil kullandı. Bunun hesabını da vermedi. 70'lerde Fransa'ya çalışmaya gelen Karadenizli köylülere Mağripli muamelesi yapıldı. Bu bir paket onlar için, kendileri dışında herkes aynı!" Prof. Oktay  Sinanoğlu’nun şu cümlesi her şeyi özetlemektedir: “Sen ne kadar Batı'ya yaranmaya çalışırsan çalış. Batı için sen Türk'sün, Müslümansın. İşte bu yüzden Batı senin ezelî ve ebedî düşmanındır ey çocuk!”

Son tahlilde objektif olan herkesin şu noktaya geleceğine eminiz: “Kur’an’da birçok şey beni şaşırttı. Fakat şaşırtmayan şeyler de oldu. Fakat beni en çok etkileyen ise çok kapsayıcı bir Kutsal Kitap olması oldu. İslamiyet'in Yahudilik ve Hristiyanlıktan daha kapsayıcı olduğunu kesinlikle fark ettim. Diğer iki din pek çok peygamberi ve yaşantısını kabul etmez iken, İslamiyet hepsini ediyor. Ayrıca bize söylenenin aksine kadınlara değer veren bir din.  Kur’an-ı Kerim üzerinde politikacılar ve belirli kitleler tarafından çarpıtılan bölümler olduğunu fark ettim. Bu kısımlar özellikle savaş ile ilgili olanlardı. Bunlar batılı politikacıların halka bir düşman sunmak için kullanabileceği ifadelerdi." (Carnegie Üniversitesi'nin Uluslararası Ahlak Konseyi Direktörü Gary Wills, Kur'an'ın Anlamı nedir? adlı kitabı ile ilgili mülakattan, Risale Haber, 23 Ekim 2017) 

Ateistler de “İslam'a ve Kur’an'a saldırmaları ile bilerek veya bilmeyerek Batı emperyalizminin ve onların yeminli müttefikleri olan siyonizmin bir başka aracı olmaktadırlar.” (İzzet Derveze, Kur’an cevap veriyor, s. 21) “Aynı kalemden çıktığı çok belli olan sorular, genç dimağları şüphe ve inkarcılığa sevk etmek amacıyla her yere serpiştirilmiştir. Yerli kültürlerin, modern kültürün genişlemiş bilincine cevap verememesi de göz ardı  edilmemelidir. Bugün internet ve sosyal medyada din merkezli tartışmalarının sayısında da büyük bir artış vardır.” (Prof. Adnan Bülent Baloğlu, Son hurafe Deizm, s. 13, 53, 67, 295) “Çocuklar, büyüklerinden dini neden benimsediklerine dair hiçbir şey duymadıklarından, kendi davalarını sosyal medyada yiğitler gibi savunan ateistlere karşı muhabbet besleyip, 'ben de onlardan alacağım' diyerek homo ateizmus olabilmektedir.” (Ahmet Bayraktar, Ateizmus 1, s. 20)  "Batıda peygamberin imajı negatif yansıtılmaktadır." (İbrahim Çoban, Ateizm ve Deizm Eleştirisi, s. 157) ve bu "Batıdaki Hz. Peygambere yönelik imaj, Türkiye'deki peygamber algısını da negatif etkilemektedir." (Prof. Özcan Hıdır, Batı'da Hz. Muhammed imajı, s. 18) “Kur’an’a itirazlarda, oryantalistlerin etkisinde olanlardan gelmektedir.” (Ali Bulaç, Umran, Kasım 2011, 207. Sayı 60, s. 67) Hz. Peygamber ve İslam'la ilgili "üretilmekte olan" yalanların, iftiraların hepsi bir araya getirilecek olsa, orta büyüklükte bir kitap değil, orta büyüklükte bir kütüphane olur." (Mehmet S. Aydın, Varoluş Yolunda, s. 301) Sonuç itibari ile "Günümüz Müslümanları ‘oryantalist fikirlerden’ zarar görmektedir." (Gai Eaton, İslam Ve İnsanlığın Kaderi, s. 23) Bu nedenle “Sayısal açıdan hemen her zaman marjinal kalmakla beraber, kullandığı dilin bilimsel olma iddiasını taşıması sebebiyle pozitif ateizmin argümanlarına cevap vermek bir zorunluluk halini almıştır." (Selçuk Kütük, Ateizm Yanılgısı, s. 11) "Çağın sorunlarına cevap verme adına ortaya dökülen deizme ait gerekçelerin cevaplanması da son derece önemli bir husustur." (Namık Kemal Okumuş, Sağlam kulpa Tutunamayanlar, Ahlak, eşcinsellik ve deizm üzerine, s. 207) "Geleneksel Müslüman, dini bağlamda Batılı düşüncede hakim olan soruları nasıl cevaplayacağı bilememektedir. Müslümanlar dinlerinin temelini derinleştirmek ve geliştirmek zorunda oldukları gibi yine onu günümüzün sorularından korumak konusunda da görevlidirler." (Eaton, s. 26, 33) “İslam'a gönül vermiş insanımız kendi dinini anlatan kitapları dağıtmayı denemesi en uygun bir davranış olacaktır.” (Doç. Dr. Osman Cilacı, Hristiyanlık propagandası ve misyonerlik faaliyetleri, s. 128)

Sonuç itibari ile 1990 yılından günümüze dek geçen yaklaşık 35 sene zarfında önce materyalist sol, sonra misyonerler ve en sonunda de ate/deist ve misyonerlerin bilgi kaynakları olan oryantalistlere ulaştım ve tüm bu tecrübe ve birikimlerimi sizinle bu çalışmada paylaşmaya karar verdim. Bu çalışma ile ateist, agnostik, deist, misyoner ve oryantalistler, kısaca İslam karşıtlarına (John of Damascus, İ. Goldziher, G. Weil, R. Paret, E. Renan, P. Hitti, J. Schacht, H. Gibb, A. Sprenger, W. Muir, D. S. Margoliouth, T. Nöldeke, J. Fuck, T. Dursun, İ. Arsel, E. Aydın, F. Bulut, S. Tanilli, A. R. Erguvan, Ş. Keçeli, A. Tekin, M. İ. Çığ, A. Gravers, A. Chernick, B. Keller, B. Gabriel, B. Fischer, D. Pipes, D. Horowitz, D. Yerushalmi, P. Geller, P. King, R. Y. Shapira, R. Spencer, T. Perkins, W. G. J. Boykin vd.) ‘kişisel bilgi birikimim ölçüsünde’ cevap vermeye çalıştım. 

Amacımız

Müslümanların; eziklik ve kompleksten kurtulup öz güven sahibi olması,  'Batı, medeni dünya, çağdaşlık, modern hayat, demokrasi, insan hakları' gibi içi boş ve emperyalizmin araç olarak  kullandığı kavramların tuzağına düşmemesi, kendi içlerinde birliğin sağlamasına odaklanmalarını sağlamaktır: Fas Krallığı Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırmalar Bakanı Sayın Lahcen Davudi, “Batı ile görüştüğünüzde mütevazı olmayın. Çünkü  “Siz mütevazı olduğunuz zaman onlar bunu zayıflık olarak anlıyor. Onların anlayacağı tarzda, onlarla aynı seviyede durarak konuşun. Medeniyetinizden, dininizden özür dilemeyin. Tarihte özür dilenecek ameller ararsanız onların bizim yüzümüze bakacak yüzleri olamaz” (Serdar Demirel, Akit, 01.05.2016) demektedir. Ülkemiz ateistlerinin kılavuzlarından olan Richard Dawkins verdiği bir röportajda kendisini ‘Kültürel bir Hristiyan’ olarak tanımlamaktadır. (TVNET, 04 Nisan 2024; Hobson, T., BBC News, Dawkins: I’m a Cultural Christian, news.bbc.co.uk, 10 December 2007) Ama Dawkins'ten etkilenerek din düşmanı olan bizim yerli (!) ateistlerimiz ise İslam'ı hatırlatan her şeye düşmandırlar! Bari örnek aldıkları ateist (!) kadar kültürlerine sahip çıkabilse idiler!

Temel Teorilerimiz

Biliminde iman/gayb alanları, yani ispat edilememiş ön kabulleri vardır. Bilim adamı bir teori ileri sürerken onun gerçek olduğuna inanır, sonra deney yoluyla onu ispat etmeye çalışır ama işin ilginci, ispat edildiği iddia edilen ‘kanun’un bile bir süre sonra yanlış olduğu ispat edilebilmektedir. Örneğin Batlamyus, Newton kanunlarında olduğu gibi! Bu çalışmamızda İslam'ı, günümüz biliminin geldiği seviye ile açıklamaya çalışıyorsak da, bizim temel teorimiz; "İslam'ın, bilimin ulaşacağı son noktada onu beklediği" şeklindedir. Ateist argümanlar, çoklu Evren, boşluklar tanrısı, kaos teorisi gibi iddialar yüzeysel ve mitolojiktir. Ateist/deistlerin deyimi ile 'bilim dışı masallar'dır! Evrim ve natüralizm bilimsel kavramlar değil, materyalist kesimce ‘iman’ seviyesine çıkarılmış ama hâlâ ispatlanamamış ideolojik ve hatta dogmatik birer 'inanç’ sistemleridir. Gerek bilim, gerek felsefe ve gerekse de evrim veya natüralizm görüşlerini kendisine rehber edilenler (Ateist, agnostik, deist, kısmen de oryantalistler) İslam'a saldırırken, ortak bir nokta/paydada buluşamamakta, tek bir tanıma veya sonuca ulaşamamaktadır. Hepsinin bir ön yargısı, ön kabulü vardır ve hepsinde en son varacağı sonucu en başta kabul edip ona göre delil arama güdüsü hakimdir! Yine ateizm, agnostisizm, deizm ve oryantalizm de tek değil çeşit çeşittir. İslam'ı değerlendirirken unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta da, bilimin, aklın ve düşüncenin hâlâ gelişmekte olduğu gerçeğidir. Her gizemin akılla çözümlenmiş olmadığı ve bilimde son noktaya ulaşılmadığı asla akıldan çıkarılmamalıdır. Dolayısıyla, nihai hedefe ulaşılmış, bilinmeyen hiçbir şey kalmamış ve her bilgi deneyimlenmiş gibi bir yaklaşımla İslam'ı değerlendirmek, metot olarak bilimsel değildir ve insanlar bu şekilde ancak sübjektif sonuçlara ulaşabilirler!

İslam'a eleştirenlerin temel kaynakları yine Müslümanların yazdıkları kitaplardır. Eğer onların iddia ettikleri gibi, “Kur’an'ı Hz. Muhammed yazdı, hadisleri Müslümanlar uydurdu, İslam tarihini tek taraflı olarak İslam âlimleri yazdı” ise, bu kaynaklardan bu kadar saldırı-iftiraya neden olacak bilgilere İslam düşmanları nasıl ulaşabilmişlerdir? Demek ki bu kesimlerde Kur’an'ı yanlış anlama, İslami kaynaklara yanlış bir bakış açısı ile yaklaşım ve en önemlisi hatalı bir metodoloji söz konusudur. (Bu konuda ‘İslam alimlerinin objektifliği’, ‘oryantalizm yanılgısı’ adlı yazılarımızı tavsiye ederiz.)

İlkelerimiz

"Bir düşünce sisteminin hangi görüşler üzerine kurulduğunu anlamaksızın, bütünlüğünü kavramadan, o görüşü reddetmek karanlığa taş atmak gibidir. Bir ilme son haddine kadar vakıf olmayan kimse, o ilimdeki bozukluğu anlayamaz. Kişi o derece vakıf olmalı ki, o ilimde en büyük olan alimleri geçip, onların kavrayamadığı noktaları kavrasın ve o ilmin bozuk olduğunu anlatsın." (İmam-ı Gazalî, el-Münkız Mine'd-Delal, s. 11) "Bize hangi kaynaktan gelirse gelsin, bize ister önceki kuşaklarca, ister yabancı halklarca sunulmuş olsun, gerçeği itiraf etmek ve özümsemekten utanmamalıyız. Hakikati arayanlar için hakikatten değerli bir şey yoktur." (Kindi, Felsefi Risaleler, s. 4) "Bizi hakikate götürecek ilim gayrimüslimden bile olsa onu alır ve ona teşekkür ederiz." (İbn-i Rüşt, Faslu’l-makâl, s. 81)

Bu çalışmamızdan nasıl yararlanılabilir?

Öncelikle bu çalışmamızın bir ilaç işlevi gördüğünü, ilacın ise lazım olduğunda kullanılması gerektiğini ifade etmek isteriz. İlaç her zaman kullanılmasa da ne zaman ihtiyaç duyulacağı bilinmeyen bir şifa kaynağıdır. İmansızlık, önyargı, cehalet hastalıklarına herkes tutulmasa da, bu tür hastalıkların bulaşma ihtimaline karşı bu çalışmamızdaki yazıların her daim ulaşılabilir olması gerektiğinin öneminin farkındayız. Ayrıca oryantalist, ateist ve deistlere belli bir ‘kategorik olarak’ cevap vermek çok zordur. Çünkü konular birbiri ile bağlantılı ve çok iç içe geçmiş durumdadır. Sitemizin temel hareket noktasını oluşturan, “oryantalist görüşlerin misyonerlerce kullanıldığı ve ateistlerce dile getirildiği” iddiası da bunu doğrulamaktadır. Peygamberimizden bahsederken İslam'da kadın haklarına, namazdan bahsederken İslam savaş hukukuna rahatlıkla geçilebilmektedir. Bu nedenle önce (İman, Kur’an, Kadın, kaynaklar gibi) ana başlıklar altında cevaplar kategorize edilmiş, sonra kendi alt başlıklarında iddialar ele alınıp cevaplanmıştır.

Bu çalışmadan azami ölçüde istifade edebilmek için öncelikle "Kaynaklar" bölümündeki temel İslami ilimlerle ilgili yazıların, sonra özellikle “oryantalizm” başlığı altındaki yazıların okunmasını, bu aşamadan sonra ateist yazarların fikirleri ve onlara verilen cevaplara geçilmesini tavsiye ederiz. Oryantalist iddialar ile birebir örtüşen ateist ithamların okuyucuya yeni ufuklar açacağı, ‘her birine cevap verilen’ oryantalist ve ateist görüşlerin örtüşmesinin “farkına varılamayan birçok zinciri kıracağı ve olaylara daha derinlemesine ve daha geniş açıdan bakabilme kabiliyeti kazandıracağı” ve “resmin tamamının o zaman görünebileceği” unutulmamalıdır!

Hamiş

Bu çalışmamız ferdi bir çalışmanın ürünüdür. Ateist veya oryantalist ithamlara veya tarafımıza gelen sorulara devamlı cevaplar verilmekteyse de, araştırmalarımıza devam ettikçe karşılaştığımız yeni kaynak ve referanslarla cevapların değerinin ve ikna edicilik gücünün her seferinde iki-üç kat birden arttığına defalarca şahit olduk! Zaten "Ateistlerin sözde yeni itirazlarına, İslam'ın klasik dönem alimleri tarafından zaten cevaplar verilmiştir. Müslümanların tek meselesi, o zengin ilim mirasına ulaşmak olmalıdır." (Hamza Andreas Tzortzis, Hakikatin izinde, Din bilim Ateizm, s. 43) Cevapların İslami kaynaklarda bulunmakta olduğuna her an şahit olmakla birlikte, cevapların olduğu tüm bu kaynaklara ulaşmak, ‘zaman ve ekip işi’ olduğu için, bu sorumluluğun kişisel/ferdi çalışmalarla gerektiği anlamda, 'zamanında' yerine getirilememesinin vebali, ağır bir yük olarak omuzlarımızda durmaya devam etmektedir! Yeterli cevaplar verildiği iddiasındayız ama daha mükemmeli de önümüzde durmaktadır, çünkü mükemmelliğin sonu yoktur! Bu çalışmadaki yazı, sorulara verilen cevapların tümü 'bir kişinin üslup ve bilgi birikimini' yansıtır. Üsluptaki yanlışlar veya bilgideki eksiklerden İslam değil yazar sorumludur, varsa hatalar yazardandır, doğrular ise İslam'dan kavrayabildiğinin yansımalarıdır. Yeni sorular ve bunlara verdiğimiz cevaplar, zamanla ulaştığımız yeni kaynaklarla sürekli revize edildiği için, kitap çalışmamızı mütemadiyen erteledik. Çünkü kitap, bilginin donuklaşmasıdır. Yazılıp basıldığı an o bilgi sabit kalır, güncellenemez! Güncel hayatta ise ‘bir hafta bile geçmiyor’ ki, herhangi bir konu veya soruya yeni bir belge-bilgi ile ekleme yapıp onu güncellemeyelim, cevap kalitesini artırmayalım! Ama artık sona yaklaştık, bi-iznillah!

Çalışmamız edilgen, reaksiyoner, savunmacı bir mantıkla değil; aksiyoner, etken ve oksidental bir bakış açısı ile hazırlanmıştır. Özellikle son 300 yıldır, gücü esas alan mantık ile hareket eden Batı, hem kendi ruhunu  bitirmiş hem Doğuyu maddi manevi sömürerek özünden uzaklaştırmıştır. Ama sosyolojik bir gerçek onlar içinde işlemektedir; her canlı doğar, büyür ve sonra ölür. (Ali İmran, 140; İbn Haldun; Mukaddime, I/447) Artık sömürü ve propaganda üzerine kurulu zulüm düzenleri çatırdamaya başlamıştır. Onların alternatifi olan ve ‘Hak’ olanı üstün tutan medeniyeti kurmak biz Müslümanlar için iki cihanda da üstün olmak vesilesi olacaktır, inşallah! Ateist iken araştırmaları sonucu İslam’a dönüş yapan Altay Cem Meriç, ateist iddialara cevap olarak yazdığı serisinin ilkinde şunları yazmaktadır: “Burada okuyacaklarınız beni tatmin eden ve bana yeterli gelen cevaplardır.” (Altay Cem Meriç, Muhtelif-1, s. 13) Dr. Ahmet Bayraktar’da yazdığı eserde, “Bu satırların yazarı, ben, hayatımın önemli bir kısmını arayışla geçirdim. Bu soruları, başkası sorduğu için değil, bir zamanlar daha ağırlarını ben sorduğum ve kendime cevapladığım için burada paylaşıyorum.” (Ahmet Bayraktar, Ateizmus 1, s. 14) demektedir. Görülen o ki, benzer süreçlerden birçok kişi geçmiş ve hâlâ daha da geçmeye devam etmektedir. Ben de, bir zamanlar kıyısından döndüğüm bu sürecin iddialarına, gerek reel gerek sanal âlemde 30 küsur yıldır cevap verme gayreti içindeyim. “Bu kitabın yazarı kendi ulaştığı şeyin güzel olduğunu düşünmekte ve size güzel olanı iletmeye çalışmaktadır.” (Altay Cem Meriç, Muhtelif-1, s. 17) İslami kimliğimi muhafaza etmeme neden olan ulaştığım bu bilgileri ben de sizlerle paylaşıyorum. “Cevapların oluşturulmasında akademik üsluptan uzak, olabildiğince herkes tarafından anlaşılabilir bir dil kullanmaya gayret ettim.” (Soner Duman, Allah'ım sorularım var, s. 17) “Her iddia hakkında akademik ve bilimsel araştırmalar yapılabilir, ancak çağımızda uzun yazılar ve araştırma makalelerini okuyanlar azdır. Bu nedenle kısa ve özlü cevaplar vermeye çalıştım.” (Molla Musa Celali, Ateist İtirazlara Cevaplar, s. 17, 89) “Burada yer alan sorulara tarihte veya günümüzde çok daha iyi cevaplar verebilecek olanlar bulunmuştur, bundan sonra da bulunacaktır. Yazarın yapmaya çalıştığı şey sadece, bu hususta mütevazi bir katkıda bulunmaktır.” (Soner Duman, Allah'ım sorularım var, s. 18)

Okuyucu bu çalışmamızda bol miktarda alıntılarla karşılaşacaktır. Bu metodu kullanma nedenimiz, ateist/oryantalist iddialara verilen yanıtların tepkisel cevaplardan oluşmadığını ispat etmektir. Verilen her cevap, yazarın sübjektif sayılabilecek yorumlarından uzak, yerli ve yabancı kaynaklardan alıntılarla oluşturulmuştur. Yine bu çalışmamızda soru merkezli cevaplara odaklanıldığı için, çalışmanın hacmini artırmamak amacıyla konunun cevabı ile alakası olmayan detaylara da girilmemiştir.

Gelen sorular, yazım yanlışları dahil müdahale edilmeden -site uzantıları hariç- aynen yayınlanmıştır! Konu/soru merkezli kitabı okumak isteyenler için, her konu/soru ile bağlantılı diğer uzantılar sayfa başına ve gerektiğinde yazı aralarına eklenmiştir.

Muhammed İbni Hallegan, ‘865 özel insanın kısa hayat hikayelerini yazdığı’ eserinin sonuna, şu satırları eklemiştir: “Allah, hatasız kitap yazılmasına izin vermemiştir. Çünkü hatasız kitap bir tanedir: Kur’an” (Will Durant, İslam medeniyeti, s. 236) Bu çalışmadaki doğrular Allah'tan (Bakara, 32), hatalar bizim bilgi eksikliğimizden kaynaklanmaktadır. Bu çalışmanın hadisi şerifte belirtilen, "İnsanoğlu öldüğü zaman, amel defteri kapanır, üç şey hariç: Biri de kendisinden istifade edilen ilim." (Müslim, Vasiyyet 14; Ebu Davud, Vasaya 14; Tirmizi, Ahkam 36; Nesai, Vasaya 8) grubuna dahil olmamıza vesile olmasını temennisi ediyoruz.

Gayret bizden, tevfik ve hidayet Allah'tandır.

 

 



Bu yazı 63 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
nöbetçi eczaneler
ÇOK OKUNAN HABERLER
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 21 18 0 3 54 22 57 +32
2 Fenerbahçe 21 16 2 3 55 22 51 +33
3 Samsunspor 21 12 5 4 34 23 40 +11
4 Eyüpspor 21 11 4 6 34 19 39 +15
5 Göztepe 21 10 7 4 40 27 34 +13
6 Başakşehir FK 21 9 7 5 39 30 32 +9
7 Beşiktaş 20 8 4 8 29 21 32 +8
8 Kasımpaşa 21 6 5 10 37 40 28 -3
9 Alanyaspor 21 7 7 7 25 28 28 -3
10 Çaykur Rizespor 21 8 10 3 24 34 27 -10
11 Trabzonspor 20 6 6 8 34 24 26 +10
12 Gaziantep FK 21 7 9 5 26 29 26 -3
13 Antalyaspor 21 7 10 4 25 41 25 -16
14 Konyaspor 21 6 9 6 27 33 24 -6
15 Sivasspor 21 6 10 5 26 35 23 -9
16 Kayserispor 20 3 9 8 19 39 17 -20
17 Bodrum FK 21 4 13 4 15 29 16 -14
18 Hatayspor 21 1 13 7 23 40 10 -17
19 Adana Demirspor 21 2 17 2 20 50 5 -30
Takım O G M B A Y P AV
1 Kocaelispor 22 14 5 3 35 20 45 +15
2 Fatih Karagümrük 22 11 5 6 38 22 39 +16
3 Erzurumspor FK 22 11 7 4 27 17 37 +10
4 Gençlerbirliği 22 10 6 6 25 19 36 +6
5 Çorum FK 22 9 5 8 29 20 35 +9
6 Bandırmaspor 22 9 6 7 29 27 34 +2
7 İstanbulspor 22 10 9 3 34 25 33 +9
8 Keçiörengücü 22 9 7 6 34 25 33 +9
9 Pendikspor 22 9 7 6 29 25 33 +4
10 Boluspor 22 9 8 5 31 27 32 +4
11 Ümraniyespor 22 9 8 5 32 30 32 +2
12 Amed SK 22 7 5 10 23 21 31 +2
13 Esenler Erokspor 22 8 8 6 28 27 30 +1
14 Manisa FK 22 9 10 3 28 30 30 -2
15 MKE Ankaragücü 22 9 10 3 28 23 30 +5
16 Şanlıurfaspor 22 8 10 4 27 29 28 -2
17 Sakaryaspor 22 6 7 9 27 31 27 -4
18 Iğdır FK 22 7 10 5 22 25 26 -3
19 Adanaspor 22 3 12 7 17 38 16 -21
20 Yeni Malatyaspor 22 0 22 0 10 72 21 -62
Takım O G M B A Y P AV
1 Sarıyer 20 15 0 5 48 10 50 +38
2 Batman Petrolspor 20 14 5 1 36 18 43 +18
3 GMG Kastamonuspor 20 12 2 6 36 16 42 +20
4 Altınordu 20 10 2 8 36 16 38 +20
5 Adana 1954 Futbol Kulübü 20 11 5 4 38 20 37 +18
6 İskenderunspor A.Ş. 20 8 4 8 28 17 32 +11
7 24Erzincanspor 20 8 4 8 29 21 32 +8
8 Beykoz Anadolu 20 9 7 4 28 25 31 +3
9 Fethiyespor 20 7 6 7 24 21 28 +3
10 Kırklarelispor 20 5 7 8 21 22 23 -1
11 İnegölspor 20 5 7 8 21 25 23 -4
12 1461 Trabzon FK 20 6 10 4 26 28 22 -2
13 Isparta 32 Spor 20 4 6 10 17 20 22 -3
14 Kepezspor FAŞ 20 5 10 5 22 29 20 -7
15 Karaköprü Belediyespor 20 3 10 7 21 34 16 -13
16 Sincan Belediye Ankaraspor 20 3 11 6 15 30 15 -15
17 Altay 20 4 14 2 16 46 11 -30
18 Hes İlaç Afyonspor 20 0 19 1 6 70 5 -64
Takım O G M B A Y P AV
1 Bursaspor 18 14 0 4 38 5 46 +33
2 Karşıyaka 18 10 3 5 29 16 35 +13
3 Belediye Kütahyaspor 18 10 4 4 31 18 34 +13
4 Düzcespor 18 9 3 6 26 15 33 +11
5 Anadolu Üniversitesi 18 8 5 5 24 13 29 +11
6 Muş Spor Kulübü 18 7 3 8 22 16 29 +6
7 Silifke Belediye Spor 18 7 5 6 32 23 27 +9
8 Bornova 1877 18 5 5 8 26 26 23 0
9 Kahramanmaraşspor 18 6 8 4 17 23 22 -6
10 Artvin Hopaspor 18 5 6 7 12 19 22 -7
11 23 Elazığ Futbol Kulübü 18 4 7 7 12 18 19 -6
12 Kırşehir Futbol SK 18 5 9 4 19 31 19 -12
13 Tokat Bld Plevnespor 18 3 8 7 11 19 16 -8
14 Bulvarspor 18 2 9 7 15 31 13 -16
15 Kuşadasıspor 18 4 13 1 14 31 13 -17
16 Ergene Velimeşe 18 2 13 3 7 31 9 -24
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 07/02/2025 Samsunspor vs Hatayspor
 08/02/2025 Kayserispor vs Konyaspor
 08/02/2025 Sivasspor vs Beşiktaş
 09/02/2025 Kasımpaşa vs Çaykur Rizespor
 09/02/2025 Alanyaspor vs Fenerbahçe
 09/02/2025 Antalyaspor vs Başakşehir FK
 09/02/2025 Galatasaray vs Adana Demirspor (H:1)
 10/02/2025 Bodrum FK vs Göztepe
 10/02/2025 Trabzonspor vs Eyüpspor
 10/02/2025 Trabzonspor - Eyüpspor Eyüpspor ligdeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Eyüpspor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 07/02/2025 Gençlerbirliği vs Esenler Erokspor
 08/02/2025 Iğdır FK vs Pendikspor
 08/02/2025 Yeni Malatyaspor (H:1) vs Erzurumspor FK
 08/02/2025 Adanaspor vs Manisa FK
 08/02/2025 Sakaryaspor vs Çorum FK
 08/02/2025 Kocaelispor vs Amed SK
 09/02/2025 Bandırmaspor vs Şanlıurfaspor
 09/02/2025 Boluspor vs Keçiörengücü
 09/02/2025 İstanbulspor vs MKE Ankaragücü
 09/02/2025 Fatih Karagümrük vs Ümraniyespor
 12/02/2025 Keçiörengücü - Adanaspor Adanaspor ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Keçiörengücü yenilmez
 12/02/2025 Esenler Erokspor - Iğdır FK Iğdır FK ligdeki son 5 maçında hiç kazanamadı  Esenler Erokspor yenilmez
 12/02/2025 Amed SK - Bandırmaspor Bandırmaspor ligdeki son 7 maçında hiç kazanamadı  Amed SK yenilmez
 12/02/2025 Amed SK - Bandırmaspor Amed SK ligde evindeki son 7 maçında hiç kaybetmedi  Amed SK yenilmez
 13/02/2025 Pendikspor - Boluspor Pendikspor ligde evindeki son 8 maçında hiç kaybetmedi  Pendikspor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 08/02/2025 Adana 01 Futbol Kulübü vs 24Erzincanspor
 08/02/2025 Altay vs Beykoz Anadolu
 08/02/2025 Altınordu vs Kırklarelispor
 08/02/2025 Batman Petrolspor vs Fethiyespor
 08/02/2025 İskenderunspor A.Ş. vs İnegölspor
 08/02/2025 Karaköprü Belediyespor vs GMG Kastamonuspor
 08/02/2025 Sarıyer vs Isparta 32 Spor
 08/02/2025 1461 Trabzon FK vs Sincan Belediye Ankaraspor
 12/02/2025 Batman Petrolspor vs İskenderunspor A.Ş.
 08/02/2025 Sarıyer - Isparta 32 Spor Sarıyer ligdeki son 20 maçında hiç kaybetmedi  Sarıyer yenilmez
 08/02/2025 1461 Trabzon FK - Sincan Belediye Ankaraspor Sincan Belediye Ankaraspor ligde deplasmandaki son 10 maçında hiç kazanamadı  1461 Trabzon FK yenilmez
 08/02/2025 Afyonspor Kulübü - Kepezspor FAŞ Afyonspor Kulübü ligdeki son 20 maçında hiç kazanamadı  Kepezspor FAŞ yenilmez
 12/02/2025 Batman Petrolspor - İskenderunspor A.Ş. Batman Petrolspor ligde evindeki son 9 maçında hiç kaybetmedi  Batman Petrolspor yenilmez
 12/02/2025 24Erzincanspor - Altınordu Altınordu ligdeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Altınordu yenilmez
 12/02/2025 Fethiyespor - Altay Fethiyespor ligde evindeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Fethiyespor yenilmez
 12/02/2025 Isparta 32 Spor - Afyonspor Kulübü Afyonspor Kulübü ligdeki son 20 maçında hiç kazanamadı  Isparta 32 Spor yenilmez
 12/02/2025 Kırklarelispor - Sarıyer Sarıyer ligdeki son 20 maçında hiç kaybetmedi  Sarıyer yenilmez
 12/02/2025 Beykoz Anadolu - Karaköprü Belediyespor Karaköprü Belediyespor ligdeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Karaköprü Belediyespor yenilmez
 12/02/2025 Sincan Belediye Ankaraspor - Adana 01 Futbol Kulübü Adana 01 Futbol Kulübü ligdeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Adana 01 Futbol Kulübü yenilmez
 12/02/2025 GMG Kastamonuspor - 1461 Trabzon FK GMG Kastamonuspor ligde evindeki son 11 maçında hiç kaybetmedi  GMG Kastamonuspor yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 09/02/2025 Anadolu Üniversitesi vs Belediye Kütahyaspor
 09/02/2025 Bornova 1877 vs Kuşadasıspor
 09/02/2025 Düzcespor vs 23 Elazığ Futbol Kulübü
 09/02/2025 Ergene Velimeşe vs Kırşehir Futbol SK
 09/02/2025 Kahramanmaraşspor vs Silifke Belediye Spor
 09/02/2025 Karşıyaka vs Artvin Hopaspor
 09/02/2025 Muş Spor Kulübü vs Bursaspor
 09/02/2025 Tokat Bld Plevnespor vs Bulvarspor
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
HAVA DURUMU
HABER ARA
YUKARI