Bayram… Sevinçtir, vuslattır, paylaşmaktır. Fakat bayramın sevinci, gözyaşıyla yıkandığında buruktur. Bugün Filistin’de ve mazlum coğrafyalarda kan akmaya devam ederken bayramın adı var ama tadı yok. Çocuklar yetim, anneler mahzun, babalar çaresiz… Evet, insanlığını kaybetmeyen her fert bu feryadı duyuyor. Ama dünyaya çöreklenmiş, insan suretine bürünmüş olanlar kör, sağır ve dilsiz!

En acısı da, bizden gözükenlerin duyarsızlığı… Bir yanda "bayram" diyor, diğer yanda zulmü besleyenlerin kapısını aşındırıyorlar. Gözleri yaşlı bir ümmetin içinde, hâlâ zalimlerin sofrasından yiyenler var. Hâlâ, kan içicilerin ticaret çarklarını döndürenler var. Zulmün sermayesi, bizim gafletimizden besleniyor!

Geçenlerde internette Farsça bir beyit söyleyen birine denk geldim. Hakikaten, bugünümüze ne kadar uyuyor değil mi?

 Secdesi yok ise başın; Kefen ona yazıktır!
Derdi yoksa gönlün; Söz ona yazıktır!
Anlayışı yoksa kişinin; Beden ona yazıktır!
Kokusu yoksa gülün; Çimen ona yazıktır!
Bir gönülde dert yok ise; Onu taşıyan bedene yazıktır!
Bir kişide anlama yok ise; Ona söylenen söze yazıktır!

Secdesi yok ise başın; Kefen ona yazıktır!
Secde, kulluğun şerefidir. Zulme rıza gösteren, haram lokmayla sofrasını süsleyen bir baş, neye yarar? Kefene girdiğinde, hangi hesapla Rabbine varır?

Derdi yoksa gönlün; Söz ona yazıktır!
Mazlumun çığlığına duyarsız kalan bir gönül, hangi kelamı hak eder? Zulmü seyredip rahat olan bir yürek, hangi sözle dirilir?

Anlayışı yoksa kişinin; Beden ona yazıktır!
Zalimin ekmeğini yiyip, mazlumu unutan bir akıl, hangi hayatı yaşar? Anlamak, bilmek, ferasetle hareket etmek gerekmez mi?

Kokusu yoksa gülün; Çimen ona yazıktır!
İçinde adaletin, merhametin, vicdanın olmadığı bir insan, hangi güzelliği taşır? Gül kokmazsa, çimenin varlığı neye yarar?

Bir gönülde dert yok ise; Onu taşıyan bedene yazıktır!
Ümmetin dertleriyle dertlenmeyen, zalimin yüzüne hakkı haykırmayan bir beden, hangi ruhu taşır?

Bir kişide anlama yok ise; Ona söylenen söze yazıktır!
Bin kez de hatırlatsan, bin kez de çağırırsan… Eğer bir kulak duymuyorsa, bir gönül hissetmiyorsa, hangi söz tesir eder?

Şimdi bayram... Ama hangi bayram? Mazlumun ahı arşa yükselirken, zalimin sofraları dolup taşarken, bizim "bayram" dediğimiz şey sadece bir gün mü? Hayır! Bayram, adaletin hâkim olduğu, zalimin hesap verdiği, mazlumun yüzünün güldüğü gündür!

O gün gelene kadar, susmak yok! Boykot, bir duruştur! Zulme rıza göstermemek, bir duruştur! Zulmün mallarını almak, onu beslemekten başka bir şey değildir! Kim ki mazlumun ahını duymazdan gelir, zalimi desteklerse bilsin ki:

Ona söylenen söze yazıktır!